20. Hukuk Dairesi 2015/617 E. , 2015/5667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tavşanlı Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2013/65-2014/146
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması Sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesini değiştiren 5304 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince Eğriöz köyünde yapılan ve kısmî olarak askıya çıkartılan orman kadastrosu sırasında dava dilekçesine ekli krokide taralı olarak gösterilen taşınmazların orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek ve Hazineyi hasım göstermek suretiyle tespitin iptali ve çekişmeli yerin orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Dava konusu taşınmazla ilgili olarak 141 ada 5 parsel altında belgesizden, temyize konu dava nedeniyle niteliği, yüzölçümü ve malik hanesi boş bırakılmak suretiyle tesbit tutanağı düzenlenerek, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi gereğince kadastro mahkemesine gönderilmiş, mahkemece, edinme sebebi sütununda ismi yazılı F.. Y.. davaya dahil edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda Orman Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1168.30 m2"lik bölümünün orman niteliğinde Hazine adına, (B) harfli 75.56 m2" lik bölüm üzerinde dahili davalının 20 yılı aşkın zamandan beri zilyetliğinin bulunmaması ve davayı kabulü nedeniyle tesbitin iptali ile ham toprak niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiş olup dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 04/04/2013 gün ve 2014/9213 E. - 3790 K. sayılı kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazla ilgili dava, kısmî ilân süresi içinde açılmış olduğundan, malik hanesi boş olarak tesbit tutanağı düzenlenmiştir. Kadastro ekibince malik hanesi doldurulmuş dahi olsa bunun bir geçerliliği söz konusu değildir. 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince bu hallerde kadastro hâkimi kendiliğinden gerekli gördüğü tüm delilleri toplayarak gerçek hak sahibini bulmak ve sicil oluşturmak zorunda olduğu gibi, taşınmazın tamamı hakkında araştırma yapmak gerektiği de düşünülmelidir. Bir taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde öncelikle devlet ormanı olup olmadığının saptanması gereklidir. Bu konuda uzman olmayan tarım bilirkişi tarafından keşif günündeki bulgulara göre düzenlenen rapor uyuşmazlığın çözümünde yetersiz kalır. Yerin orman olup olmadığı ve hukukî durumu uzman orman mühendisi ya da orman yüksek mühendisi bilirkişi eliyle ve öncesi itibariyle araştırılmalıdır. Bu yön gözetilmeden ve uzman orman bilirkişi dinlenmeden hüküm kurulamaz." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu Kütahya ili, Tavşanlı ilçesi, Eğriöz köyü, Uzunsırt mevkiinde kain 141 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile dosyada mevcut 23/10/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda belirttiği üzere 1243,86 m2 yüzölçümüyle ayrı bir parsel numarası verilerek orman vasfı ile M.. H.. adına tesbit ve tesciline karar vermiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu 141 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamının kadastro tespitinin iptali sözkonusu olduğu gözetilerek yine aynı parsel numarası ile tespit ve tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında yer alan “Ayrı bir parsel numarası verilerek” denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2. bendinde yer alan “Ayrı bir parsel numarası verilerek” ibaresi kaldırılarak, bunun yerine, “Aynı parsel numarası ile” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 11/06/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.