Esas No: 2021/1096
Karar No: 2022/3756
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1096 Esas 2022/3756 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen davada, davalılar ile davacıların ortak olduğu kollektif şirkette yapılan usulsüzlükler nedeniyle zarar oluştuğu iddiasıyla dava açılmıştır. Mahkeme, davalıların yöneticiliklerinden dolayı sorumlu olduklarına hükmetmiştir. Ancak, ıslah edilen taleplerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararı bozulmuş ve hükmün usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiştir. Kanunlar: 818 sayılı Borçlar Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.11.2020 tarih ve 2018/570 E. - 2020/555 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Ankara İli, ... Mahallesi'ndeki,... ada, 2 no'lu parsel ile 20 parsel üzerindeki yapıda, müvekkillerinin miras bırakanı ...'ın %44,92 payının olduğunu ve bu hissenin de dava dışı tasfiye halindeki UPS Koll. Şti. ile yarı oranında paylaşıldığını, davalıların gerek murise gerekse de müvekkillerine bilgi ve hesap vermemeleri üzerine yapılan inceleme sonunda, bazı usulsüzlüklerin tespit edildiğini ve Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2005/40 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama ile davalıların mahkumiyetine karar verildiğini, yine davalıların kaçak ek inşaat yaptırmaları nedeniyle şirketin bir milyon lira zarara uğratıldığını, bunlardan ayrı olarak davalıların yolsuz işlemler gerçekleştirdiklerini ve binanın davalıların aile şirketi Medikal A.Ş'ye haksız işgal ettirilmesi nedeniyle davalar açıldığını, davacıların beş milyon liradan fazla zarara uğratıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 25/02/2008 tarihli dilekçe ile taleplerini açıklayarak, davalıların şirketten başka şirkete yaptıkları haksız para transferlerinden, ham madde girdilerindeki kayıtlarda sistematik olarak oynamaktan, şirket hesabından peyderpey para çekmekten, dava dışı borçlulardan haricen ve gizlice para tahsil etmekten, iki adet toplam 42.000 USD olarak tahsil edilen çek bedelinden, ortak taşınmazların %10'luk kısmının Etibank'dan şirket adına alınmasına rağmen davalı adına tescilinden, GSM baz istasyonu kira parasından ve Maliye'den alınan vergi iadesinden dolayı 2.000,00 TL, kaçak ek bina için 1.000.000,00 TL'nin boşa harcanmasından dolayı 2.000,00 TL ve uygulanan vergi cezalarından, tahsili imkansız şirket alacaklarından, ihmalkarlık sonucu imhasına karar verilen emtia bedellerinden, 3. kişilere aktarılan miktarlardan dolayı 2.000,00 TL talep etmiş, 06/05/2014 tarihli dilekçe ile talebini, zimmetten dolayı 101.421,00 TL, şirket hesabından çekilen paralardan dolayı 228.727,31 TL ve davalı ...'ın zimmetine geçirdiği çek bedellerinden dolayı 42.000 USD olmak üzere toplam 418.365,11 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekili, dava dilekçesindeki iddiaların müphem olduğunu, özel olarak hazırlatılmış raporun gerçeği yansıtmadığını ve dava dilekçesinde sözü edilen davaların halen devam etmekte olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre,davacılar ile davalı ...'ın kollektif şirketin %50'şer ortağı oldukları, davalı ...'ın şirketin yöneticisi, diğer davalı ...'ın yöneticilik sıfatı bulunmadığı, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun belirtilen adi ortaklık hükümlerine göre yönetici ortak davalının oluşan şirket zararından vekalet hükümlerine göre sorumlu olduğu, zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, davalı ...'ın pasif husumet ehliyetinin olmaması nedeniyle tespit edilen zarardan sorumlu olmayacağı, diğer davalı ...'ın ise dava açılırken istenilen haksız iktisaptan kaynaklanan zarar olan 2.000.-TL'den sorumlu olduğu, dava dilekçesinde belirtilen diğer taleplerden sorumluluğunun olmadığı, haksız iktisaptan kaynaklı alacak taleplerinin yerinde olduğu, adi ortaklıktan doğan davaların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımının başlangıcı ise adi ortaklığın sona ermesi ile başlayacağı, zira sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi ile birlikte ortaklığın tasfiye aşamasına girdiği, buna bağlı olarak ortakların tasfiye alacağını isteme hakkının muaccel olacağı belirtilmekle ve davacıların ortak olduğu kollektif şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açıldığı, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/660 esas, 2003/669 karar sayılı ilamla kollektif şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiği,bu kararın 09/10/2003 tarihinde kesinleştiği göz önünde bulundurulduğunda ıslah edilen miktar yönünden davalıların zamanaşımı itirazı yerinde olduğundan, ıslah edilen miktarla ilgili talep zamanaşımına uğradığından reddine karar verilmiş, kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 11/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.