10. Hukuk Dairesi 2015/13268 E. , 2016/8249 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, 1983 yılındaki giriş bildirgesi ile narenciye ticaretinden dolayı 20.04.1982 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalısı olarak tescil edildiği, 01.01.1975-31.12.1986 tarihleri arası Ga-1589 numara ile zirai çiftçi olarak vergi kaydının bulunduğu, sicil ve oda kaydının dosya kapsamında olmadığı, davacının 16.08.1993 tarihinde iki adet icraen prim ödemesi göründüğü, Kurumdaki prim ödemesi ile ilgili evrakların imha edildiğinden bu ödemelerin hangi döneme ait olduğu ile ilgili bilgi verilemediği, 26.09.1997 tarihli kurum işlemine göre davacının sigortalılığının 01.12.1986 tarihi itibariyle sona erdirildiği, yine 10.10.1997 tarihli kurum işlemi ile ayrıca 01.05.1993-31.05.1993 ve 01.08.1995 tarihinden devam eder şekilde isteğe bağlı sigortalı kabul edildiği, Kurumun 2013 tarihli işlemi ile vergi mükellefiyetinin ticari değil de zirai olduğu anlaşıldığından 31.03.1982-01.12.1986 tarihleri arası zorunlu sigortalılığının iptal edildiği, davacının iş bu dava ile 20.04.1982 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak tescilini istediği, Mahkemece, Medeni Kanununun 2. Maddesi gereği icraen prim ödemeleri dikkate alınarak, davacının 20.04.1982 tarihinden itibaren ... sigortalısı olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Kanunda, 506 sayılı Kanunun 79. maddesine paralel geçmişe yönelik sigortalılık tesciline imkan veren yasal düzenleme bulunmadığından anılan sigortalılık niteliğine sahip olunmadığı döneme ait prim borçlarının daha sonraki tarihlerde Kurumca hatalı olarak geriye dönük tahsil edilmesi de ilgiliye zorunlu
sigortalılık hakkı kazandırmaz. Ancak ödemelerin icra takibi sonucu gerçekleştiği veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri (af) kapsamında yatırıldığı hallerde, Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kuralları çerçevesinde, Kurumun geçmişe yönelik prim borçlarını tahsil edip uzun süre nemalandırmasından sonra, anılan döneme yönelik sigortalılığın iptalinin iyiniyetle bağdaşmayacağı gözetilerek, geçmişe yönelik prim ödemelerinin kapsadığı sürenin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak kabulü gerekir.
Mahkemece; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. Maddesi gereği davacı taraftan 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı kabul edilmesini istediği dönem (hangi tarihler arası) sorularak talebi açıklatılmalı, talebine göre vergiye kayıtlı olduğu dönemdeki faaliyetinin ticari mi yoksa zirai mi olduğu usulünce araştırılarak zorunlu sigortalı kabul edilmesi gereken dönem belirlenmeli, zorunlu sigortalılık şartlarının oluşmadığının anlaşılması halinde ise mahkemece, 1993 yılında icraen ödenen primlerin geçmişe etkili olarak yapıldığına dair kabul yerinde ise de, davacının 30.11.1981- 31.03.1983 tarihleri arası askerlik yaptığı gözetilerek, bu tarihten sonra 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı saymanın mümkün olduğu ayrıca, yukarıda bahsedilen yasalar kapsamında veya icraen yaptığı prim ödemeleri dışındaki ilk prim ödemesini takip eden ay başından itibaren prim ödemelerinin karşıladığı süre kadar isteğe bağlı sigortalı kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.