Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/120
Karar No: 2017/12509
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/120 Esas 2017/12509 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/120 E.  ,  2017/12509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacılar; davacılardan ... ve ...nın oğulları,...’in ise kardeşi olan ...’un 22.10.2008 tarihinde davalılardan ... tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü, öldürme eylemini gerçekleştiren davalı ...’un 18 yaşından küçük olması nedeniyle anne babası olan diğer davalılar...ve ...’ın bakım ve gözetimi altındaki çocuklarının eyleminden sorumlu olduklarını, bu nedenle müştereken ve müteselsilen husumet yöneltildiğini bildirerek, baba ... için 100.000 TL manevi, anne ... için 100.000 TL, kardeş... için 50.000 TL manevi olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile baba ve anne için 25.000"er TL olmak üzere 50.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 300.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 22.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalılar; davalılar...ve ... yönünden husumet şartının gerçekleşmediğini, davalı ..."un olay tarihinde temyiz kudretini haiz, hukuki, ceza ve fiil ehliyeti olduğunu, bu nedenle anne ve babanın gözetme zorunluluğundan kaynaklanan sorumluluğu kabul etmediklerini, davacı babanın serbest meslek erbabı olup su ve tüp bayiliği olan ailesini rahatlıkla geçindiren bir sosyo-ekonomik konuma sahip biri olduğunu, davalı ...’un ise hiçbir geliri olmayan, öğrenci iken suça sürüklenen ve bundan sonraki yaşamında cezasının onanmasından sonra 2015 yılına kadar muhtemelen ceza evinde kalacak, ömür boyu kamu hizmeti verecek bir işte çalışamayacak ve ailesinin yardımına muhtaç olarak yaşayacağını, davalılardan Bülent"in Urla belediyesinde devlet memuru olarak çalıştığını, davalı ..."ın ev hanımı olup eşi tarafından bakıldığını, bu hususların tazminat hesaplanmasında dikkate alınması gerektiğini bildirerek davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar süresinde taraflarca temyiz edilmiş Dairemizin 15.12.2015 tarih 2015/687 E. 2015/20349 K. Sayılı ilamı ile "Dava konusu uyuşmazlık, ev başkanının sorumluluğundan kaynaklı tazminat talebine ilişkindir.
    Ev başkanının sorumluluğunun yasal dayanağı, TMK.nun 369.maddesinde bulunmaktadır.
    4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Yasasının 4.maddesinde, TMK.nun 2. kitabından doğan dava ve işlerin Aile Mahkemesinde çözümleneceği belirtilmektedir.
    Somut olayda, TMK.nun 369.maddesine dayanılarak tazminat istendiğine göre, böyle bir davanın Aile Mahkemesinde incelenip sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Bu itibarla; mahkemece, görev yönü gözetilmeksizin davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmak suretiyle işin esasının incelenmiş olması doğru görülmemiştir"gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak Aile Mahkemesi sıfatı ile yapılan yargılama sonucunda; davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 13.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine, yine davacıların maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı ... için 9.629,98 TL, davacı ... için 11.438,32 TL olmak üzere toplam 21.068,30 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 22.10.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların tüm, davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu bedel, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Davaya konu olayda olay tarihi, olayın gelişim biçimi, ölenin yaşı ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Mahkemece, daha makul düzeyde bir tazminatın takdiri gerekirken belirtilen şekilde manevi tazminata karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi