Esas No: 2021/1535
Karar No: 2022/3629
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1535 Esas 2022/3629 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1535 E. , 2022/3629 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.10.2020 tarih ve 2020/503 E. - 2020/496 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 01.01.2013-31.12.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere bir yıl süre ile doğal gaz alım - satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 10. maddesi gereğince davacı şirket tarafından davalıya 1.665.161,14 USD tutarlı teminat mektubunun teslim edildiğini, davalı şirketten satın alınan gaz bedelinin sözleşme hükümleri doğrultusunda düzenli olarak ödendiğini, sözleşmenin 4. maddesinde, yıllık sözleşme miktarının 20 milyon metreküp olarak belirlendiğini, yine aynı sözleşmenin 4. 3. maddesinde, belirlenen bu miktarın %80'i asgari alım miktarı olarak tespit edildiğini, asgari alım tutarının sözleşmede “al ya da öde yükümlülüğü” olarak nitelendirildiğini, sözleşmenin 4. 5. maddesinde, asgari alım tutarının altında kalınması - eksik çekiş olması- halinde hangi yolların izleneceğinin belirtildiğini, buna göre, iki adet seçenek bulunduğunu, bunlardan ilkinin sözleşme yılı sonunda eksik çekiş bedelinin karşı tarafa ödenmesinin olduğunu, ikincisinin ise, davacı şirket tarafından işbu sözleşme yılı sonuna kadar yeni gaz yılı için davalı taraf ile doğal gaz alım satım sözleşmesi imzalanması olduğunu, bu ikinci ihtimalde; imzalanacak yeni sözleşmedeki ürün miktarının ilk sözleşme miktarının %60 oranında olacağını kararlaştırıldığını, davacı şirkete eksik çekiş miktarının telafi imkanı verileceğinin sözleşmede kararlaştırıldığını, dolayısıyla sözleşmenin yenilenmesi, davacı şirket tarafından koşulları 2013 yılı sözleşmesinde belirtilen şekilde olmak kaydıyla kabul etmesine bağlı olduğunu, davacı şirketin bu madde kapsamında yeni sözleşme imzalama iradesinin defalarca davalı şirkete iletmiş olmasına rağmen, davalı şirket tarafından imzalanacak yeni sözleşme için yeni ve davacı şirket için kabul edilemez nitelikteki şartlar ileri sürdüğünü, gelinen noktada davalı tarafça yeni sözleşme imzalanmadığı için davacı şirketin eksik çekiş telafisine hak kazanılmadığı iddiasından hareketle asgari satın alma taahhüdüne aykırılık nedeniyle 17.01.2017 tarihli 3.750.877,04 TL bedelli fatura tanzim edilerek gönderildiğini, faturanın kabul edilmeyerek ihtarname ile davalıya iade edildiğini, davacı şirket tarafından sözleşme koşullarına uygun olarak sözleşme iradesinin ortaya konulmuş olmasına rağmen karşı tarafça eksik çekiş telafisi hakkının kullanılmasına engel olmak amacıyla sürecin uzatıldığını, sözleşme taslağına doğal gaz alım satım sözleşmesi hükümlerine aykırı şekilde 2014 yılı tedariki için kabul edilmesi imkansız şartları sözleşmeye dahil etmeye çalışıldığını, sözleşmenin imzalanmasının engellendiğini, dolayısıyla davacının asgari alım taahhüdüne aykırılıktan ötürü herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek 17.01.2014 tarihli 3.750.877,04 TL bedelli faturadan dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede cezai şart niteliğindeki “al yada öde” yükümlülüğünün doğal gaz alım satım sözleşmelerinde satıcının güvencesi niteliğinde olduğunu, davacının 2013 yılında 9.460.547 metreküp eksik çekiş gerçekleştirdiğinden asgari alım taahhüdüne uymadığını, bu kapsamda 9.460.547 metreküp gaz bedelini “al yada öde” yükümlüğü kapsamında prensip olarak davalıya ödemesi gerektiğini, asgari alım taahhüdünü ihlal etmesi nedeniyle söz konusu cezai şartı ödememesinin tek yolunun sözleşmenin 4. 5. maddesi uyarınca taraflarca 2014 yılı için yenilenmesi ve davacının eksik çekiş miktarının bu maddeye uygun olarak telafi etmesi olduğunu, davalının davacı ile 2014 yılı için sözleşmeyi yenileme zorunluluğunun bulunmadığını, buna rağmen iyi niyetli olarak 2014 yılı için sözleşme şartlarının müzakere ettiğini, sözleşmenin yenilenmesi durumunda davacının yinelenen sözleşmeye aykırı davranması ihtimaline karşı davalının teminatların artırılması yönündeki talebinin işin doğasına ve ticari teamüllere uygun olduğunu, uyuşamadıkları tek konunun azami çekiş miktarının aşılması halinde davacı tarafından ödenecek olan aşım bedeli olduğunu, davacının sözleşmeyi ihlal etmediği sürece bu bedeli ödemeyeceğinden bu maddeyi kabul etmesinin sözleşmeyi ihlal etme yönünde bir iradesinin bulunduğunun gösterdiğini, bu irade karşısında davacı ile sözleşme yenilenmesinin beklenemeyeceğini, müzakereler sırasında kötüniyetli davranan tarafın davalı değil davacı olduğunu belirterek davanın reddine ve %20 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; Mahkememizce bozma ilamına uyularak bozma ilamı gereğince davacının davasının reddine, mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davalının İİK'nın 72/4 maddesi gereğince tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.