10. Hukuk Dairesi 2015/22283 E. , 2016/8354 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli şigöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirin 506 sayılı Kanunun 10., 26. ve 87. maddelerince rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmünde tanımlandığı üzere taşeron; bir işte ya da bir işin bölüm veya eklentilerinde asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.
Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenlerde asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş yada işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
Somut olayın, ..."nin maliki olduğu, ancak ... tarafından işletildiği belirtilen gemide, davalı ..."a ait "gemi temizlik, raspa, boya, tamir ve tadilat işleri" işyeri sigortalısının, gemi kapağı üzerinde çekiç ile pasları kırma işleri yaparken düşmesi şeklinde gerçekleştiği, ilk kusur
raporunda üç davalının teselsülen %90 oranında, kazalının ise %10 oranında kusurlu görüldüğü, hükme esas alınan kusur raporunda ..."ın %40, ..."nin %20, ..."nin %20, kazalının %20 kusurlu bulunduğu, temyiz incelmesinden geçerek kesinleşmiş, böylece işbu dava yönünden kesin değil fakat güçlü delil teşkil eden tazminat dosyasında ise, ...ın % 50, ..."nin % 30, kazalının %20 kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, öncelikle dosyaya sunulan tüm sözleşmeler ve ilgili belgelerle birlikte tarafların sunacağı deliller birlikte değerlendirilerek, davalılar arasındaki hukuki ilişki, bir başka ifade ile, asıl işveren-taşeron ilişkisi olup olmadığı belirlenmeli, ancak bu yönde öncelikle ... arasındaki ilişki ortaya konulmalıdır. Asıl işverenin taşeronun kusuru dolayısıyla teselsül hükümlerine göre sorumlu olacağı gözetilmeli, ceza davasının sonucu araştırılıp, ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum olanlara, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde az da olsa bir miktar kusur verilmesi zorunluluğu nazara alınarak, davaya konu iş kazasının meydana gelmesinde oluşa uygun sorumluluğun tartışıldığı, konusunda ve işçi sağlığı iş güvenliği alanında uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmalı, mevcut raporlar arasında oluşan çelişki giderilmeli, böylelikle kusur oran ve aidiyetleri usulünce belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraflar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.