20. Hukuk Dairesi 2015/205 E. , 2015/6016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, yörede 2013 yılında yapılan ve 25.4.2013 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B uygulaması sırasında orman niteliği ile tapuda kayıtlı olan .... köyü 104 ada 19 parsel sayılı taşınmazın 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini yitirmediği halde, hatalı işlemle 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkartıldığını ileri sürerek, 2/B uygulamasının iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz hakkındaki 2/B işleminin iptaline, taşınmaz orman niteliğiyle adına tapuda kayıtlı olduğundan yeniden sicil oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.03.2014 tarihli ve 2014/684 - 3419 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; [....... Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin özellikle 4. bendi (a) fıkrasında açıkça mahkeme kararı ile orman sayılan alanlarda dahi 2/B uygulamasının yapılabileceği kabul edilmiştir. Ancak, bunun için, taşınmazın dava tarihindeki eylemli durumuna göre orman sayılmış olmaması gerekir. Somut olayda, .... Kadastro Mahkemesinin 2005/1002 - 2006/717 sayılı kararı taşınmazın 1959 tarihli memleket haritası ve 1947 tarihli hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olması nedeniyle orman sayıldığı, tesbit tarihinde taşınmazın eylemli fındık bahçesi olduğu, bilirkişi raporlarına göre de, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemenin gerekçesi yerinde değildir.
Diğer taraftan, davalı ... hakkındaki dava husumetten reddedilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinin üçüncü fıkrasında, .... Yönetimi tarafından orman kadastrosu ve 2/B uygulamalarına karşı açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler olarak gösterilmiştir. Eldeki davada davalı ..."nun taraf sıfatının bulunup bulunmadığı, kanundaki “hak sahipliği” kavramının şerh edilmesiyle açıklığa kavuşturulabilir.
Taşınmazın eylemli 25 - 40 yaşlarında fındık ağaçları ile kaplı olduğu ve davalının bu yerdeki zilyetliğinin fındık ağaçlarının yaşından daha fazla olması gibi olgular karşısında davalının taşınmazda hak sahibi olduğu açıktır. Davalının bu taşınmaza zilyet olduğu yaklaşık 50 yıllık dönemde, yöre halkının taşınmaza herhangi bir müdahaleleri olmadığı gibi, bu yerin davacıya ait olduğunun da kabul edildiği ve bu durumun tanındığı görülmektedir. Benzer durumların oldukça yaygın olduğu hususu da ülkemizin bir gerçeğidir. Bütün bu olgular karşısında, davalı gerçek kişinin bu taşınmaz üzerinde hak sahibi olmadığını iddia etmek, açık, somut gerçekliğe ve hakkaniyete aykırı düşer.
Her ne kadar 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartılan yerler adına çıkarılmakta ise de, özellikle 6292 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra, 2/B alanlarının kullanıcılarına satılması ve/veya bedelsiz iadesi (tapulu alanlar için) söz konusu olduğundan, bu yerin 2/B ile orman sınırları dışına çıkartılmasında davalı olan zilyedin hukukî yararının bulunduğu da tartışmasızdır.
Yukarıda açıklanan gerekçelere göre, davalı gerçek kişi aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş olması yerinde olmadığı gibi, 31/12/1981 tarihinden önce orman niteliğini yitirdiği ve 25 - 40 yaşlı fındık ağaçları ile kaplı taşınmaza yönelik davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.] denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra davalı ... Bakanlığına yönelik davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalılara yönelik davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulamasına itiraza ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının .... Yönetimine yükletilmesine 18/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.