4. Hukuk Dairesi 2010/1983 E. , 2011/3720 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ vd aleyhine 12/05/2009 gününde verilen dilekçe ile yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle trafik kazası nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/04/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ...geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
Davacı, 05.05.2009 günlü Vatan gazetesinde “Paralı danışman köşe yazarı olursa!” başlığı ile yayınlanan haberin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu, Burgaz Rakı’nın danışmanı olmadığı ve ... ailesi ile ticari ilişkisi bulunmadığı halde Münevver ... cinayetinde bu ilişkiler nedeniyle birilerinin tetikçisi veya kalemşoru gibi yazı yazmakla suçlandığını ileri sürerek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir.
Davalı yan ise, husumet ve yetki itirazlarında bulunmuş; yayının hukuka uygun olduğunu, davacının 03.05.2009 günü ... cinayetiyle ilgili yorumlarda bulunup yazısında bu olayla ilgili kişilerden ... ile telefonda görüştüğünü belirtmesi üzerine davacının yazısının eleştiri niteliğinde olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel mahkeme, yazı içeriği ve başlığın davacının kişiliği hakkında olumsuz izlenim yaratacak nitelikte olması nedeniyle istemi kısmen kabul etmiştir.
Dosya içeriğinden; tanınmış bir reklam eleştirmeni, iletişim ve marka danışmanı, iletişim fakültesinde öğretim üyesi, televizyon program yapımcısı ve köşe yazarı olan davacının, 03.05.2009 günlü Bugün gazetesinde yayımlanan “Kesik baş cinayeti ve melez gazetecilik” başlıklı yazısında, kamuoyunun ilgisini çeken Münevver ... cinayeti ile
bu konuda yapılan röportaj ve ...’nun tutuklanması konularını işlediği; bu yazının basın ve yayın organları ile yazarlarca eleştirildiği, dava konusu edilen 05.05.2009 günlü yazı da, davacının bu köşe yazısından yola çıkılarak kaleme alındığı; davacının yazısında "...iki gün önce ... ... ile telefonda Burgaz Rakı üzerine konuşurken bu konu açıldı…" denildikten sonra ona sorular sorduğu, aldığı cevapları yazısına taşıdığı ve tutuklu Nida ... lehine bazı ihtimalleri dile getirdiği anlaşılmaktadır.
Davalının yazısında belirttiği görüşme, dava konusu yayına yol açmış olup davacının dava konusu yayında belirtildiği biçimde "... ...’nun danışmanlığını yaptığı" ve "olayı şaşırtan bir üslupla ele aldığı” dolayısıyla zanlıyı koruduğu yönünde yayın yapılması, davacının yazısının eleştirilmesi niteliğindedir. Başlığın çarpıcı olması, gazetecilik mesleğinin bir gereğidir. Üstelik dava konusu haberin içeriği, davacının yazısının eleştirisi niteliğinde olup hukuka uygun bulunduğundan, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmaz.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, davalı yanın manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve temyiz eden davalılar yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.