4. Hukuk Dairesi 2010/4066 E. , 2011/3747 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı... aleyhine 28/09/2004 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 17/09/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalı taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı-karşı davalının temyiz itirazına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece asıl davadaki istemin bir bölümü kabul edilmiş; karşı davadaki istem ise reddedilmiş; karar, taraftarca temyiz olunmuştur.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Dava konusu olayın gelişim biçimi, davacıya cep telefonu ile iletilen sözlerin ağırlığı ve dava dilekçesindeki isteğin ılımlı olması ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen 2.000,00 TL manevi tazminat çok azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7. maddesi gereğince, davacı yararına 5.100,00 TL manevi tazminat takdir edilmek suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının davacı yararına manevi tazminat takdirine ilişkin 1 nolu bendinde yer alan "...KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİNE, 2.000,00-..." biçimindeki sözcük ve sayı dizisinin silinerek yerine "kabulü ile 5.100,00... " sözcük ve sayı dizisinin yazılmasına, alt bendinde yer alan "Fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE," biçimindeki tümcenin tümden silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına; harç alınmasına ilişkin 3 nolu bendinde yer alan "...108,00-..." ve "... 39,15-..." biçimindeki sayı dizilerinin ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile "...275,40..." ve "... 206,66..." sayı dizilerinin yazılmasına; aynı bendin davacı-karşı davalı yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin ilk paragrafında yer alan "...575,00-..." biçimindeki sayı dizisinin silinerek yerine "...612,00..." sayı dizisinin yazılmasına; aynı bendin yargılama giderine ilişkin ikinci paragrafının silinerek yerine ikinci paragraf olarak "Davacı-karşılık davalı tarafından yapılan toplam 124,45 TL yargılama giderinin davalı-karşılık davacıdan alınıp davacı-karşı davalıya verilmesine," biçimindeki tümcenin yazılmasına; aynı bendin davalı-karşı davacı yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin dördüncü paragrafının tümden silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına; davalı-karşı davacının temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.