Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6317
Karar No: 2022/3482
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6317 Esas 2022/3482 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6317 E.  ,  2022/3482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06.03.2018 tarih ve 2016/487 E- 2018/195 K. sayılı kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.05.2020 tarih ve 2018/1626 E- 2020/523 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı ile birleşen davada davalı vekili tarafından duruşmalı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.04.2022 günü hazır bulunan asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili Av. ... ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 02.05.2011 tarihinde 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme neticesinde; 04.05.2011 - 04.05.2012 tarihleri arasında geçerli olan, her sene süresi uzatılan 100.000.-TL’lik süreli teminat mektubu verildiğini, bu protokol ile satmayı taahhüt ettiği ürünlerden hedefleri tutturamadığı gerekçesiyle, davalının ihtarname keşide ederek, eksik satış yapıldığı gerekçesiyle cezai şarttan doğan alacağı olduğunu iddia ettiğini, ihtardan sonra davalı şirketin davacıya 19.866,31 TL’lik fatura düzenleyerek davacı şirkete gönderdiğini ileri sürerek, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında davacının 100.000.- TL’lik teminat vermeyi kabul ettiğini, davacının bu sözleşmeye dayalı olarak 02.05.2011 tarihli satış taahhütnamesi imzaladığını,123.360 USD cezai şart borcu ve cari hesap borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen davada; 123.360 USD cezai şart borcundan şimdilik 10.000 USD'nin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının temerrüd tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek bankaların dövize uyguladıkları en yüksek ticari temerrüd faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, müvekkilinin davalılardan olan 20.180,79 TL cari hesap alacağının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile cezai şart talebini 36.060 USD olarak arttırmıştır.
    Birleşen davada davalı vekili, önceki yıllara ilişkin olarak ihtirazi kayıt ileri sürülmediğinden eksik alım nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi kendilerine 2012 yılında eksik alımla ilgili herhangi bir ihtarın gönderilmediğini savunarak birleşen davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; dava açıldıktan sonra davacı tarafça davalı Altınbaş Petrol ve Tic. A.Ş'ye 04.08.2016 tarihinde 20.180,79 TL cari hesap alacağının ve vade farkı faturası tutarı 19.866,31 TL olmak üzere 40.000.- TL havale ile ödeme yapıldığı,yapılan ödeme sonucunda davacının menfi tespitini istediği borcu ödediği, davalı tarafından da teminat mektubunun iade edildiği, birleşen davaya konu cari hesap alacağının ödendiği bu nedenle konusuz kaldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dosya davacısının cezai şart istemi konusunda ise; birleşen dosya davalısı tarafından yapılan ödemenin birleşen dosya davacısı tarafından ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiği, para alındıktan sonra teminat mektubunun (asıl davaya konu) birleşen dosya davalısına iade edildiği, birleşen dosya davacısının ticari defter ve kayıtlarındaki birleşen dosya davalı hesaplarının sıfırlandığı, cezai şart alacağından yapılan tahsilat sonucu vazgeçtiği, alacağın istenebilir olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı-birleşen davada davacı istinaf yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; asıl davada davalı-birleşen davada davacı Altınbaş Petrol ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne; mahkeme kararının kaldırılmasına; asıl davada konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, (yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine), birleşen davada cari hesaptan talep olunan 20.180,79 TL ödendiğinden konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada cezai şart talebinin sadece son yıla ilişkin olarak kabul edilebileceği, önceki yıllara ilişkin ihtar yada ihtirazi kayıtla mal teslimi yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle bu talebin kısmen kabulüne; 14.220 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4.a maddesi uyarınca kamu bankalarınca 1 yıllık vadeli usd mevduata işletilecek en yüksek oranda faiz işletilerek davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya ve birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Asıl dava, bayilik sözleşmesi kapsamında karşı tarafa verilen teminat mektubunun iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine; birleşen dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağı ve alım taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.
    Bölge Adliye Mahkemesince; asıl davanın ve birleşen davadaki cari hesap alacağına ilişkin davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davadaki cezai şart talebi yönünden, önceki yıllara ilişkin davacıya gönderilen ihtar bulunmadığından yalnızca son yıl için yerine getirilmeyen alım taahhüdü nedeniyle cezai şart talep edilebileceği gerekçesiyle bu talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında imzalanan 02.05.2011 tarihli Bayilik Protokolü'nün 3.1.4. maddesinde satış yükümlülükleri düzenlenmiş, ayrıca bayi tarafından satış taahhütnamesinin de imzalanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla bayi tarafından aynı tarihi taşıyan bir de satış taahhütnamesi imzalanmıştır. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporu ile bayinin taahhütlerine aykırı davrandığı tespit edilmiştir. Bayi tarafından protokol ve taahüt hükümlerine aykırı davranılması halinde uygulanmak üzere Protokolün 4. maddesinde cezai şarta ilişkin düzenleme yer aldığı, 5.2 maddesinde "...Alpet (Altınbaş Petrol ve Tic. A.Ş.) lehine doğacak hakların bir kaçının Alpet tarafından bayiye karşı zamanında kullanılmaması, Alpet tarafından bu haklardan feragat ettiği anlamına gelmeyeceği" hükmüne yer verildiği gibi yine taraflar arasında imzalanan aynı tarihli Bayilik Sözleşmesinin 47. maddesinde de cezai şarta ilişkin düzenlemede bayinin"...cezai şart tutarlarını, ihtarname keşidesine ve mahkeme kararı alınmasına gerek kalmaksızın ilk yazılı talep üzerine..." ödeyeceği ifade edilmiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki Bayilik Protokolü ve Bayilik Sözleşmesinin cezai şarta ilişkin söz konusu hükümleri üzerinde değerlendirme yapılarak sonuca varılması gerekirken, yazılı gerekçelerle cezai şart talebin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, birleşen davada verilen hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı/birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya ve birleşen davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı Altınbaş Petrol ve Tic. A.Ş. vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada verilen hükmün Altınbaş Petrol ve Tic. A.Ş. yararına BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 2.141,64 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalılardan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı-birleşen davada davacıya iadesine, 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi