Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8926
Karar No: 2022/3502
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8926 Esas 2022/3502 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, murislerinin davalı Bankadan kredi kullandığını öğrenmişlerdir. Borç miktarını, ödeme planını, kesinti tablosunu ve hayat sigortası poliçesini öğrenmek ve borcun kalan kısmını sigortacı tarafından karşılatmak için bankaya başvurmuşlardır. Ancak banka, Bankacılık Kanunu'nun 73/3. maddesini gerekçe göstererek bu talebi reddetmiştir. Davacılar, muaraza giderilmesi için kredi sözleşmesi, ödeme planı, kesinti tablosu ve sigorta poliçesinin kendilerine verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacıların kanuni hakları olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Adalet Bakanlığı, kararın kanun yararına bozulması talebinde bulunmuştur. Ancak yargı kararı kesin olmadığından, kanun yararına temyiz istemi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK 363/1: İlk derece mahkemesi kararlarına karşı kanun yararına temyiz yoluna başvurulabileceğini düzenler.
- Bankacılık Kanunu 73/3: Bankaların müşteri bilgilerini sır saklama yükümlülüğünü düzenler.
11. Hukuk Dairesi         2021/8926 E.  ,  2022/3502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki davada Malatya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen tarih ve sayısı yukarıda yazılı kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Adalet Bakanlığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi. Gereği müzakere edilip düşünüldü.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...’ın 14.11.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, murisin davalı Bankadan kredi kullandığının ve borçlu olduğunun mirasçılar tarafından öğrenildiğini, davacıların bu kredinin içerik ve miktarını, ödeme planını, ne kadar ödeme yapılıp borç kaldığını, kredi kullanılırken sigorta yapılıp yapılmadığını, sigorta yapılmış ise kredi borcunun kalanını görüp kalan borcun sigortacı tarafından karşılanmasını sağlamak ve varsa sigorta tazminatının artanını almak için vekili aracılığıyla davalı bankaya müracaat ettiklerini, davalı Bankanın Bankacılık Kanunu'nun 73/3. maddesini gerekçe göstererek bu talebi reddettiğini ileri sürerek murisin kredi sözleşmeleri, ödeme planı, kesinti tablosu, sigorta poliçelerini davacılara verilmesine dair karar tesisi suretiyle muarazanın giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, süre uzatım dilekçesi vermiş, karar tarihine kadar başka bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacılar vekili, davalı Bankanın Bankacılık Kanunu'nun 73/3. maddesini gerekçe göstererek, muris ...'ın kullandığı kredi sözleşmesini, ödeme planını, kesilen masrafların bir örneğini, ayrıca yapılmış ise hayat sigortası poliçesini ve poliçenin yenilenmesi ihbarının davacılara verilmediği, bu nedenle muarazanın oluştuğu gerekçesi ile işbu davayı açmış ise de, Bankanın 17.02.2020 tarihli yazısında banka kayıtlarının incelenmesi ile ilgili olarak davacı vekilinin vekaletnamesinde yetki olmadığı, bu eksikliğin giderilerek yeni bir vekaletname ile başvuru yapıldığında ya da mirasçıların mirasçılık belgeleri ile başvurduklarında, istenen tüm bilgi ve belgelerin talep edenlere verileceğinin bildirildiği, davacıların dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.
    Davacılar vekilinin kanun yararına bozma talebinde bulunması üzerine, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 09.12.2021 tarihli yazısı ile kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    HMK’nın 363/1. maddesinde ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir.
    Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 09.12.2021 tarihli yazısı ile mahkemece verilen hükmün kesin olduğu, asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi gerekirken asliye hukuk mahkemesi sıfatı ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi sır saklama yükümlülüğüne ilişkin Bankacılık Kanunu'nun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının dava konusuyla ilgisinin olmadığı, Bankacılık Kanunu'nda vekillerin bankalardan (bizzat) müvekkillerinin hesabına ilişkin olarak bilgi ve belge istemesi halinde vekaletnamelerinde özel yetki bulunması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığı, vekaletnameye istinaden istenilen bilgilerin Avukatlık Kanunu'nun 2'nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince davacılar vekiline bildirilmesinin gerektiği, bu hususta vekaletnamede özel yetkiye ihtiyaç bulunmadığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi suretiyle taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiş ve mahkemece kararın kesin olarak verildiği belirtilmişse de vefat eden murisin davalı Bankadan kredi kullandığının ve borçlu olduğunun mirasçılar tarafından öğrenildiği, davacıların bu kredinin içerik ve miktarını, ödeme planını, ne kadar ödeme yapılıp borç kaldığını, kredi kullanılırken sigorta yapılıp yapılmadığını, sigorta yapılmış ise kredi borcunun kalanını görüp kalan borcun sigortacı tarafından karşılanmasını sağlamak ve varsa sigorta tazminatının artanını almak için vekili aracılığıyla davalı bankaya müracaat ettikleri, davalı Bankanın Bankacılık Kanunu'nun 73/3. maddesini gerekçe göstererek bu talebi reddettiği ileri sürülerek murisin kredi sözleşmeleri, ödeme planı, kesinti tablosu, sigorta poliçelerini davacılara verilmesine dair karar tesisi suretiyle muarazanın giderilmesi istemli bu davada verilen hüküm gerek niteliği ve gerekse dava konusu kredinin miktarı itibariyle kesin mahiyette olmayıp tarafların karara karşı kanun yollarına başvurma hakkı vardır.
    Mahkeme kararı, 21.09.2020 tarihinde taraf vekillerine tebliğ edilmiş olup davacılar vekili kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 16.09.2020 tarihli dilekçesi ile kanun yararına bozma isteminde bulunmuştur. Ancak yukarıda açıklandığı üzere mahkeme kararı kesin nitelikte olmadığından davacılar vekilinin 16.09.2010 tarihli dilekçesinin istinaf kanun yoluna başvurusu olarak kabulü gerekir. Bu durumda başvuru tarihi itibariyle kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyeceğinden kanun yararına temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yer alan sebeplerle, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına temyiz isteminin REDDİNE, gereğinin yapılması için karar örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi