21. Hukuk Dairesi 2015/17463 E. , 2015/21419 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2015
NUMARASI : 2014/586-2015/421
Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, 15.08.2014 tarih, 11591970 sayı ve 2014/99005 takip numaralı ödeme emrinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve davaya konu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 20/03/2009 tarih ve AD-59 sayılı denetmen raporuyla 922.007 sicil numaralı davacı işyerinin e-bildirge şifrelerinin iptal edildiği, Antalya 3. İş Mahkemesi"nin 2010/604 Esas, 2012/150 Karar sayılı kararıyla; sigortalı Ahmet Aşık"ın davalı Kepez Elektrik A.Ş."de 2003 yılı Mayıs ve Haziran aylarına ait 60 gün 2009 yılı Temmuz ve Aralık aylarına ait 180 gün, 2010 yılı Ocak ve Ağustos aylarına ait 240 gün olmak üzere 480 günlük sigortalı çalışmasının tespitine karar verildiği, bu kararın Dairemizin 2014/4168 E, 6818 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, dava konu borcun kaynağının da sigortalının bildirilmeyen sigortalılık sürelerine ilişkin Kurumun istediği işe giriş bildirgelerinin süresinde Kuruma verilmemesi nedeniyle 5510 s Kanunun 102/2-a maddesi gereğince çıkartılan idari para cezası olduğu, davacının e-bildirgenin iptali nedeniyle işe giriş bildirgesinin Kurum"a intikal ettirilemediğini iddia ettiği, 25/04/2012 tarih ve AKK-77 sayılı denetmen raporuyla ilgili işyerinin 31/03/2005 tarihinden sonra şirketi temsil eden organının olmaması sebebiyle işveren sayılamayacağı, dolaysıyla bu tarihten sonra 5510 s. Kanun 4/1-a gereğince sigortalılık bildirimlerinin iptaline karar verildiği ve şirketin 31/03/2005 tarihi itibariyle kanun kapsamından çıkartıldığının belirtildiği, davaya konu 6183 sayılı Kanun gereğince çıkartılan 15.08.2014 tarih, 11591970 sayı ve 2014/99005 takip numaralı ödeme emrinin idari para cezasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece 6183 sayılı Kanun gereğince çıkartılan 15.08.2014 tarih, 11591970 sayı ve 2014/99005 takip numaralı ödeme emrinden önce, 5510 sayılı Kanunun 102. maddesine istinaden çıkartılan idari para cezasına ilişkin 5510 sayılı Kanun"un 86/7 ve 102. maddeleri gereğince uyulması gereken prosedüre uygun yargılama yapılmadığı anlaşılmıştır.
.../...
5510 sayılı Yasanın 86. maddenin 7. fıkrasında Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının, fiilen yapılan denetimler sonucunda çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde bu belgelerin Kurumca resen düzenleneceği ve muhteviyatı sigorta primlerinin Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edileceği, işverenin bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebileceği, itirazın takibi durduracağı, itirazın reddi halinde işverenin kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabileceği, mahkemeye başvurmanın prim borcunun takip ve tahsilini durdurmayacağı, 11. fıkrasında ise bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde 102. maddeye göre işlem yapılacağı, 102. maddesinin 4. fıkrasında idari para cezalarının ilgiliye tebliğ ile tahakkuk edeceği, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kurumca ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılacağı veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın takibi durduracağı, Kurumca itirazı reddedilenlerin, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idari mahkemesine başvurabilecekleri, bu süre içinde başvurunun yapılmaması halinde idari para cezasının kesinleşeceği bildirilmiştir.
Somut olayda, davaya konu ödeme emrinin dayanağı olan , 5510 sayılı Kanunun 102. maddesine istinaden çıkartılan idari para cezasının davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise, bu cezaya ilişkin davacının komisyona bir itirazının bulunup bununmadığı, itiraz var ise, komisyon kararının davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise, komisyon kararının reddedilmesi halinde davacının İdari Yargı yolunda dava açıp açmadığının mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; 5510 sayılı Kanun"un 102 ve 86. maddelerini dikkate alarak, 5510 sayılı Kanunun 102. maddesine istinaden çıkartılan idari para cezasının davacıya tebliğ edilip edilmediğini araştırmak, tebliğ edilmiş ise, bu cezaya ilişkin davacının komisyona bir itirazının bulunup bununmadığını Kurumdan sormak, davacının komisyon kararına işikin itirazı var ise, komisyon kararının davacıya tebliğ edilip edilmediğini Kurumdan sormak, tebliğ edilmiş ise, komisyon kararının reddedilmesi halinde davacının İdari Yargı yolunda dava açıp açmadığını araştırmak, İdari Yargı yolunda dava açılmış ise İdari Yargı"daki davayı eldeki dava bakımından bekletici mesele yapmak, İdari Yargıda dava açılmamış ise tüm delilleri topladıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, uyuşmazlık sağlıklı bir biçimde belirlenmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucunda yerinde olmayan gerekçe ile kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.