Esas No: 2021/1288
Karar No: 2022/3474
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1288 Esas 2022/3474 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalının ilamsız icra takibi başlatarak haksız olarak 11.856,26 TL tahsil ettiğini iddia ederek ödenen paranın geri ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının icra dosyasına aldığı alacağın kooperatif tarafından temlik edildiğini ve borçlunun kooperatifin alacağı ile birlikte ipoteklerini temlik ettiğini tespit etmiştir. Bu nedenle davanın kısmen kabulüne ve 11.753,39 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, bilirkişi raporunun eksik olduğunu ve kararın bozulması gerektiğini açıklamıştır.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu madde 28, Borçlar Kanunu madde 181.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Finike Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30.09.2020 tarih ve 2019/312 E. - 2020/318 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı alacaklının davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatarak cebri icra yolu ile 11.856,26 TL’yi haksız olarak tahsil ettiğini, icra takibinin dayanağının temlikname olduğunu, davalının dava dışı kooperatifin alacağını ipotek ile birlikte temlik aldığını, kooperatifin ise davacının ve diğer kredi borçlularının muvafakatini almadan ipoteği ve alacağı temlik ettiğini ileri sürerek icra dosyasına haksız olarak ödenen 11.856,26 TL'nın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının asıl borçludan ipotekli olarak ev satın aldığını, ancak davadışı kooperatif tarafından icra takibi yapılarak evin satışa çıkarıldığını, kendisinin borcu ödeyerek ipoteği kaldırdığını, bu ödediği ipotek bedelinin iadesini sağlamak için icra dosya alacağını kooperatiften temlik aldığını, hakkı olmayan bir parayı tahsil etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; davalının icra takibindeki alacağı dava dışı Turuçova Esnaf Kredi Kooperatif’inden 19.08.2014 tarihinde temlik aldığı, borçlunun temlik veren kişiye karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alana da ileri sürebileceği, temlik tarihi itibariyle icra takip dosyasında temlik verenin alacağının bulunduğu ve 11.753,39 TL fazla ödeme yapıldığı tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 11.753,39 TL'nın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, icra dosyasına ödenen paranın istirdadı talebine ilişkindir.
Mahkemece verilen ilk karar Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi’nin 08.05.2018 tarih 2016/17919 Esas, 2018/2544 Karar sayılı ilamı ile “…Davalı icra takibindeki alacağı dava dışı Turuçova Esnaf Kredi Kooperatif’inden 19.08.2014 tarihli “Alacağın Devri” adlı belge ile temlik almıştır. Alacağın temliki hükümleri uyarınca temlik alan alacaklı temlik veren kişiye ait hakları devralır. Borçlu, temlik edene karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alanada ileri sürebilir. Bu durumda mahkemece temlik tarihi itibariyle icra takip dosyasındaki temlik verenin alacağı bulunup bulunmadığını bilirkişi aracılığıyla tespit ettirilerek söz konusu icra dosyası nedeniyle davacının fazla bir ödeme yapıp yapmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun düşmeyen hatalı hukuki değerlendirme sonucu eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir….” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak karar verilmiş ise de bozma gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında 14.01.2020 tarihinde düzenlenen ve mali müşavirden alınan bilirkişi raporunda, icra dosyası incelenerek, icra dosyasındaki alacak kalemleri ve davacının yaptığı ödeme belirtilerek davacının fazla ödeme miktarının 11.753,39 TL olacağı belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu bozma ilamında belirtilen hususları gidermediği gibi denetime de elverişli değildir. Davacının, temlik eden alacaklıya karşı borcu bulunup bulunmadığının tespiti kapsamında gerektiğinde kooperatif ve banka kayıtları üzerinde de inceleme yapılıp banka muhasebesinden anlayan bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.