MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, murisinin sigortalılık başlangıç tarihinin 01/02/1956 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.


Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.02.1956 tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma kararına uyulmuş ancak hatalı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiştir
Davacının müteveffa eşine ait 01.02.1956 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı Kuruma verildiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı Kurumca davaya konu işyerine ilişkin dönem bordrosu tanıklarının kimlik numaralarının tespit edilemediğinin bildirildiği, Kurumun bildirdiği sigortalılardan bir kısmının vefat ettiği, bir kısmının ise vefat edip etmediğinin belirlenemediği, mahkemece dinlenilen tüm bordro tanıklarının davacının eşi müteveffa ..."i hatırlayamadıklarını beyan ettikleri, zabıta marifetiyle de diğer bordro tanıklarına ulşılamadığı, işe giriş bildirgesinin 1956 yılı serilerinden olduğu, Kurum tarafından 10 yıllık saklama süresi geçtiğinden ve bulunamadığından işyerinin hangi tarihte Yasa kapsamına alındığının tespit edilemediği anlaşılmaktadır. 01.02.1956 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, Kurum kayıtlarına geçtiği ve sahteliği konusunda bir itirazın da olmadığı, bozma doğrultusunda yapılması gereken bütün incelemelerin yapıldığı, aradan geçen uzunca süre nedeniyle bordro tanıklarının davacının eşi müteveffa ..."i hatırlayamamalarının hayatın olağan akışına uygun olduğu ve bu durumun sigortalı aleyhine yorumlanamayacağı, resmi Kurum olan davalı ve dava dışı işverenin görevlerini gereği gibi yerine getirmemelerinden davacının müteveffa eşinin primlerinin yatırılmamasından dolayı davacının mağdur edilmesinin sosyal güvenlik ilkeleri ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından, davacının müteveffa eşinin 01.02.1956 tarihli bildirgenin verildiği tarihte 1 gün sigortalı çalıştığının kabulü gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar veri