Esas No: 2020/8318
Karar No: 2022/3419
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8318 Esas 2022/3419 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dava, davacıların vekilinin yetkisini aşarak davalı banka lehine taşınmaz üzerinde ipotek tesis etmesi ve takip nedeniyle borçlu kabul edilmeleri nedeniyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, ipoteğin geçersiz olduğunu ve davacıların takip nedeniyle borçlu olmadıklarını kararlaştırmıştır. Davalı vekili istinaf etmiş ancak Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz eden davalı vekili, temyiz istemine karşı ret kararı verilmiştir.
HMK'nın 353/b-1 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, temyiz istemi reddedilmiştir. HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmış, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1, 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Develi 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25.12.2018 tarih ve 2017/295 E- 2018/391 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 14.10.2020 tarih ve 2019/695 E- 2020/998 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı banka ile dava dışı ... arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, dava dışı ...' un sözleşmede müteselsil kefil olduğunu, davacılar tarafından dava dışı ...' a intikal, ifraz, yola terk gibi belediye işlemleri ile kat irtifakı, kat mülkiyeti gibi tapu işlemleri için vekaletname verildiğini, vekilin vekaletnamedeki yetkilerini aşarak davacılara ait taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettiğini, dava dışı asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını ileri sürerek ipoteğin fekkine, ipotek ve takip nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ipotek tesisinin hukuka uygun şekilde yapıldığını, davacı maliklerin ipotek tesisine ilişkin dava dışı ...'u yetkili kıldıklarını, tapu yetkilileri tarafından vekaletnamenin geçerliliğinin teyidinin yapıldığını, vekaletnamede özel bir sınırlama bulunmadığını, davacıların vekili taşınmazlarını, ipotek vermeye yetkili kıldıklarını, Türkiye'de yaşamayan ve herhangi bir ticari faaliyeti bulunmayan davacıların taşınmazlarının kendileri için ipotek verilmesini istemeyeceklerini, davacıların taşınmazların dava dışı asıl borçlunun borcu için ipotek verileceğini bildiklerini, ipotek işlemleri bittikten sonra davacıların vekili azlettiğini, icra takip işlemleri başlamadan önce davacıların bankayı arayarak asıl borçlunun borcunu ödeyip ödemediğini araştırdıklarını, gönderilen ihtara itiraz etmediklerini, ipotek tesisinden sonra durumdan haberdar olduğunu söyleyen davacıların itiraz etmeyerek ipotek tesisine icazet verdiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, vekilin özel olarak yetkili kılınmadıkça taşınmazı bir hak ile sınırlandıramayacağı, davalı banka ile müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesinin teminatı olarak vekilin ipotek tesis ettiği, davacıların herhangi bir kefaletlerinin bulunmadığı, ipoteğin geçersiz olduğu, ipotek akdinin geçerliliğinin tapuda resmi şekilde yapılmasına bağlı olduğundan icazetin de resmi şekilde olması gerekeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, ipoteğin fekkine, davacıların takip nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; mahkemece vekilin vekaletnamesinde özel yetki bulunmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 76.794,35 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.