3. Hukuk Dairesi 2016/8042 E. , 2017/12677 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26.09.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av.... geldi. Davalı vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, mahkemenin 30.09.2014 tarih ve 2014/407 Esas- 2014/235 Karar sayılı dosyasının davacıların feragat etmeleri sonucunda redddedildiğini ve 21.05.2015 tarihinde kesinleştiğini, davalı tarafın bile bile davacıların iradesini fesada uğratarak istemedikleri halde davadan feragat etmelerini sağladığını, davalının hilesi olmasaydı davanın feragat ile asla sonuçlanmayacağını,davalı ile yapılan 29.09.2014 tarihli feragatnameninde iptali gerektiğini ileri sürerek mahkemenin 30.09.2014 tarih ve 2014/407 Esas- 2014/235 Karar sayılı ilamı hakkında yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini, yapılacak yargılama sonucunda ilk davadaki istemlerinin karar altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, belirtilen şekilde hileli bir davranışta bulunmasının söz konusu olmadığını, yargılamanın yenilenmesi talebinin davanın taraflarına ait olduğunu, iş bu davanın davacılarından ..."ın davanın tarafı olmadığını, davacılar tarafından daha önce de ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/71 E- 2014/19 karar sayılı dosyası ile açtıkları vasiyetnamenin iptali davasının da feragat ile sonuçlandığını, davacılar ile yaptıkları anlaşmaların gereklerini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davada dayanılan olgunun karşı tarafın karara etki eden hileli davranışlarda bulunmuş olması olduğu, mahkemece verilen kararın feragat nedeni ile redde ilişkin olduğu, davalıların bir katılımının olmadığını, davanın feragat nedeni ile sonuçlandığını,davacı vekilinin hile ile elde edildiğini ileri sürdüğü taraflar arasındaki 13.2.2014 günlü feragat ve makbuz belgesinin kararın dayanağı olmadığını,davacı vekili bu belgenin alınmasındaki hile ve ifanın yerine getirilmemiş olması maddi vakıalarına dayanmış olmakla birlikte bu sözleşmenin iptaline ilişkin hata ve hilenin kanıtlandığı bir karar bulunmadığı, davacının ön sorun olan bu hususu mahkemeden talep ederek belgenin iptalini de talep etmiş ise de bu husus yargılamanın yenilenmesi istenen dava konusu olmadığından değerlendirilmediği, davacılarının ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/71 E.- 2014/19 K.dosyasında da davacı oldukları, davalıların aynı olduğu ve dava vasiyetin iptali bulunduğu, kararın kesinleştiği, HMK 114/i maddesi uyarınca kesin hükmün dava şartı olduğu, mahkemece her iki tarafında diyecekleri dosyaya alındıktan sonra HMK 479/1 uyarınca duruşma açılmasına gerek bulunmadığı, her aşamada dava şartı eksikliğinin değerlendirilebileceği gerekçesiyle dosya üzerinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Yargılamanın iadesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan fevkalade bir kanun yoludur çünkü ancak kesinleşmiş olan kararlara karşı bu yola başvurulabilir.
Yargılamanın iadesi talebi, bir dava olarak açılır ve incelenir. Yargılamanın yenilenmesi isteği hukuki niteliği itibariyle ayrı ve bağımsız bir dava olup mutlaka duruşma yapılarak iki aşamada incelenmesi gerekir. Mahkeme öncelikle yargılamanın yenilenmesi davasının dinlenmeye değer olup olmadığını kendiliğinden araştırır. Bu aşamada genel dava koşullarından ayrı olarak yargılamanın iadesi davasının süresinde açılıp açılmadığının, teminat gösterilip gösterilmediğinin ve yasada sayılan yargılamanın iadesi sebeplerine dayanılıp dayanılmadığının incelenmesi gerekir. Bu koşullardan birisinin mevcut olmadığı sonucuna varılması halinde istem ret edilir. Mahkeme birinci aşamada yargılamanın iadesi davasının dinlenmeye değer olduğu sonucuna varırsa, ikinci aşamada esasa girerek ileri sürülen yargılamanın iadesi sebeplerinin doğru olup olmadığını araştırır. Dava dilekçesinde ileri sürülen sebebin gerçek olduğu kanısına varması halinde ise istem kabul edilerek asıl dava hakkında yeni bir karar verir.
6100 sayılı HMK’nun 27.maddesinde davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıklanmıştır.
Açıklanan madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için, önce dilekçeler aşamasının tamamlanması, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağırılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Dilekçeler aşamasının tamamlanmadan, taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
Somut olayda; mahkemece, dilekçeler aşaması tamamlanmadan, duruşma yapılmadan dosya üzerinden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı tarafyararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.