16. Hukuk Dairesi 2015/500 E. , 2015/7778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve müşterekleri, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1984 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında tespitten önceki miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi rapor ve krokisinde koordinatları belirtilen 591,01 metrekarelik bölümün davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz eden ... dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediği gibi, açılan davaya da itiraz ederek katılmamıştır. Mahkemece re"sen davaya dahil edilmiş olması ve karar başlığında davalı olarak gösterilmesi davanın gerçek tarafı olduğu ve sonucunu doğurmaz. Hal böyle olunca; davanın gerçek tarafı olmayan ...nin hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından ... vekilinin temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Mahkemece, davacı yararına zilyetlik ile edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. ... Müdürlüğünün 19.12.2014 tarihli cevabi yazısında, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde kadastro çalışmalarının 10.10.1984 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın köy boşluğu içerisinde kaldığı bu nedenle tespit dışı bırakıldığı bildirilmiştir. Davacılar, dava konusu taşınmazın miras bırakanlarından intikal ettiğini, kadastro tespitinden öncesinde de zilyetliklerinin bulunduğunu ileri sürerek imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayalı olarak tescil isteğinde bulunmuşlardır. İmar-ihya yolu ile iktisap için 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesinde belirtilen koşullar altında taşınmazın tasarruf edilmiş olması gerekir. Anılan maddeye göre orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen yerin para ve emek sarf edilmek suretiyle kültür arazisi niteliği kazandırılması ve bu olgunun tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıldan fazla süreyle aynı Yasa"nın 14. maddesindeki koşullar altında tasarruf edilmesi halinde taşınmazın tesciline karar verilebileceği açıklanmış, son fıkrasında da il, ilçe ve kasabaların imar planları içerisinde bulunan yerlerin imar-ihya yoluyla kazanılması yasaklanmıştır. Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile iktisap ise 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde düzenlenmiş olup ekonomik amaca uygun zilyetlikle özel mülkiyete konu olabilecek taşınmazların kazanılabileceği belirtilmiştir. Terk edilmiş dere yatakları, kayalık ve taşlık gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken, ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise aynı Yasa"nın 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir. Somut olayda dava konusu taşınmazın köy içinde bulunduğu ve köy boşluğu olduğu ... Müdürlüğünün cevabi yazısı ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi taşınmazın öncesinde davacıların murisi tarafından uzun yıllar kullanıldıktan sonra ölümü ile davacılara intikal ettiğini beyan etmiş, keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda da taşınmazın içerisindeki ağaçların yaşları da değerlendirildiğinde 15-20 yıldır kullanıldığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Soyut nitelikteki tek yerel bilirkişi beyanı ve zilyetlik süresinin ne kadar süredir devam ettiği yönünde net bir ifade içermeyen yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak karar verilmiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları huzuru ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliği, zilyetliğin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, kime hangi nedenle aktarıldığı, taşınmazın köydeki kadastro tespiti sırasında tespit dışı bırakıldığı gözetilerek tespit yapıldığı tarihte davacı tarafın zilyetliğinin mevcut olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı sorulup belirlenmeli, uzman 3 kişilik ziraatçı bilirkişi heyetinden dava konusu taşınmazın niteliğini belirtir, ayrıntılı, bilimsel verilere dayalı ve denetime uygun rapor alınmalı, teknik bilirkişiye davalı taşınmazı gösterir ölçekli rapor ve kroki düzenlettirilmeli, keşfe götürülecek fotoğrafçı bilirkişiye dava konusu taşınmazı ve çevresini gösterir fotoğraflar çektirilmeli, bundan sonra toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ...ne iadesine, 11.06,2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.