Esas No: 2020/6231
Karar No: 2022/3453
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6231 Esas 2022/3453 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, davalı borcunu ödemediği gerekçesiyle icra takibi başlatılmış ancak itiraz nedeniyle takip durdurulmuştur. Davacı, itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ise borcunun bulunmadığını, davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, icra takibinin cari hesap ilişkisine dayandığından zamanaşımı defi'ne uymayacağı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesaba dayanmadığı ve başka belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin belirlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Davacının sunduğu konişmentoya dayalı olarak taşıma işinin hangi faturaya ve işe ait olduğu belirtilmediği için, mevcut delil durumuna göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Mahkeme kararı davalı lehine bozulmuştur. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 125, Medeni Kanun Madde 66, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 350/3.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.11.2019 tarih ve 2015/730 E. - 2019/1082 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 26.04.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalının borcunu ödemediğini, bu kapsamda icra takibi başlatılmış ise de, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını ve %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkının 1 yıllık zamanaşımına tabii bulunduğunu, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre, icra takibinde cari hesap ilişkisine dayanıldığından zamanaşımı definin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının alacaklı olmadığı, alacaklı olduğunu gösteren başka bir belge de sunulmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 2014/4740E- 2014/12580K ve 01/07/2014 tarihli kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve bilirkişi raporuna göre,, taraflar arasında taşıma işlemlerinden kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğu, davanın bu işlemlerden kaynaklanan cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalının sunulan kayıt ve belgeler üzerine yapılan bilirkişi incelemesine göre davacıya takip tarihi itibari ile 29.982,35 Euro tutarında borçlu olduğunun belirlendiği ve nihai olarak üçüncü ek raporun hükme esas alınmaya elverişli olduğu, taraflarca sunulan bütün kayıtların eksiksiz olarak incelendiği ve davalının itirazında hesaplanan bu miktar kadar haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili amaçlı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda taraflar arasındaki cari hesap bakiyesini ortaya koyacak belgelerin getirtilerek yeniden hesaplama yapılması için bilirkişye tevdii edilmesine karar verilmiş, davacı tarafından kaşesiz, imzasız ve mühürsüz konşimentoların sunulması üzerine alınan ek bilirkişi raporunda, sadece davacının alacaklı olduğu tutar belirtilmiştir. Ancak, söz konusu, davacı tarafından sunulan konişmentolar davalının kabulünde olmayıp, taraflar arasındaki cari hesap farkını ispatlayan belge mahiyetinde de olmadığından, davacının sunduğu konişmentoya dayalı olarak hangi konişmentonun hangi taşımacılık işi için ve hangi faturaya dayalı olduğu açıkca belirtilmediğinden, takibe konu ettiği cari hesap alacağı kadar taşıma işini yaptığını davacı ispat edemediği halde mevcut delil durumuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.