3. Hukuk Dairesi 2017/1336 E. , 2017/12718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı taraflarca istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26.09.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av.... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile müvekkili arasında düzenlenen 01.08.2010 tarihli kira sözleşmesi ile müvekkiline ait işyerinin davalıya kiraya verildiğini, sonrasında taraflar arasında hazırlanan protokol ile işyerinin 30.06.2012 tarihinde tahliyesinin kararlaştırıldığını, ancak davalının protokol uyarınca kiralananı tahliye etmediğini, nihayet 06.07.2012 tarihinde anahtarın notore bırakılması üzerine kiralananda tespit yaptırdıklarını, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/101 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda toplam hasar bedelinin 165.333,80 TL ve onarım süresinin 60 gün olarak hesaplandığını, hasarın müvekkili tarafından 118.047 TL"ye giderildiğini ileri sürerek, mecurdaki eksiklikler ve hor kullanmadan kaynaklanan 118.047 TL tazminatın ve kiralananın geç teslim edilmesi ve tamirat süresine ilişkin 125.000 TL kira alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; iddia edilen kusur ve noksanlıkların hor kullanmadan kaynaklanmadığını, mecuru sözleşmeye uygun olarak 30.06.2012 tarihinde boşaltığını, ancak davacının kiralananı teslim almaktan kaçındığını, delil tespitinin müvekkilinin yokluğunda yapıldığını, bilirkişi raporunda belirtilen hasarın hor kullanmadan mı, Olağan kullanımdan mı kaynaklandığı konusunda bir ayrım yapılmadığını, sunulan fatura içeriklerinin belirsiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece kiralanan süresinde tahliye edildiğinden kira alacağı isteminin reddine, hor kullanma ve tamirat süresine ilişkin olarak 149.337,90 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davacı ve davalı tarafın temyizi üzerine 07.04.2015 tarihli Bozma ilamı ile özetle; "...Somut olayda; bilirkişi raporunda belirtilen hasar kalemlerine yönelik olarak ayrı ayrı değerlendirme yapılmamış ve her bir hasar kalemi yönünden denetime elverişli şekilde hasarın hor kullanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bilirkişi raporu bu yönü ile yüzeysel olup hükme esas alınamaz. Mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak her bir hasar kalemi yönünden kiralananın kullanma amacı ve kiracının kiralananda bulunduğu süre de göz önünde bulundurularak hasarın hor kullanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmeli, bu şekilde münhasır hor kullanmadan kaynaklanan hasarlar belirlendikten sonra bu hasara yönelik olarak tamir ve yenileme çalışmalarına ilişkin metraj ve harcanacak tutar zarar tarihi itibariyle belirlenmeli ve nihayet binanın yapılış tarihi ve kiralama süresine göre yenilenen parçalar yönünden yıpranma payları da düşülerek davalının sorumlu olduğu tutar denetime elverişli şekilde belirlenmelidir..." gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 100.339,95 TL hasar bedeli ile 74.378,90 TL kira alcağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan
tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin hor kullanma tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6099 sayılı TBK.nun 316/1. Maddesi (B.K. nun 256. Maddesi) hükmü uyarınca kiracı kiralananı özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. Maddesi (B.K.nun 266. Maddesi) gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğünün ihlali halinde kiraya veren; bu yüzden uğradığı zararın tazminini kiracıdan isteyebilir. Ancak kiracı sözleşme sınırları içinde kiralanandan yararlanması sonucu meydana gelen yıpranma ve bozulmalardan sorumlu değildir. O nedenledir ki kiralanandaki hasar ve bozukluğun kötü kullanımdan kaynaplanıp kaynaklanmadığının dikkatlice tespiti gerekir. Hasarın hor kullanmadan kaynaplanıp kaynaklanmadığı belirlenirken, kiralananın kullanım süresi ve sözleşmedeki tahsis ve kullanma amacı göz önünde bulundurulmadır.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen 07.04.2015 tarihli bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamının üç nolu bendinde "...bilirkişi raporunda belirtilen hasar kalemlerine yönelik olarak ayrı ayrı değerlendirme yapılmamış ve her bir hasar kalemi yönünden denetime elverişli şekilde hasarın hor kullanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bilirkişi raporu bu yönü ile yüzeysel olup hükme esas alınamaz..." gerekçesi ile hor kullanma masraflarınını hesaplanması gerektiği belirtilmesine rağmen, alınan ek raporda, önceki rapor aynen tekrar edilmiş ve hor kullanma bedeli 32.547,80 TL nin %15 yıpranma payı İndirimli hali 27.665,63 TL iken, davacı tarafından sunulan ve ayrıntısı belli olmayan 39.671,60 TL"lik fatura esas alınarak hor kullanma bedeli belirlenmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamında belirtilen ilkeler gözetilerek inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.