Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23533
Karar No: 2016/423
Karar Tarihi: 12.01.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23533 Esas 2016/423 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/23533 E.  ,  2016/423 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ İcra Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, sair itiraz nedenleri ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi–Adli Belge İnceleme Şubesi"nce düzenlenen 28.08.2014 tarihli raporda; senette Ş.. G.. adına atılı imzaların aidiyeti konusunda, Ş.. G.."in eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği belirtilmiştir.
İtiraz üzerine Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanından oluşan, 3 kişilik heyet tarafından düzenlenen 16.01.2015 havale tarihli raporda ise; senedin ön yüzündeki borçlu imzalarının Ş.. G.."in eli ürünü olduğu belirtilmiştir.
İki rapor arasındaki çelişki nedeniyle, mahkemece kurulan 17.02.2015 tarihli ara kararı ile dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"na gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi"nce 9 uzmanın katılımı ile hazırlanan 30.03.2015 tarihli raporda ise; senette Ş.. G.. adına atılı imzaların Ş.. G.."in eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 28.08.2014 tarihli raporda, imzanın borçluya ait olduğu konusunda olumlu veya olumsuz bir tespit yapılamamış ise de, sonuç itibariyle raporda bir görüş belirtildiği ve bu şekilde belirtilen görüşün borçlu lehine sonuç doğurduğu, mahkemece alınan 16.01.2015 havale tarihli ikinci raporda ise imzanın borçlunun elinden çıktığının belirtildiği anılan raporun alacaklı lehine bulunduğu görülmektedir.
Mahkemece Adli Tıp Kurumu"ndan genişletilmiş heyet tarafından hazırlanan 30.03.2015 tarihli rapor hükme esas alınarak itirazın kabulüne karar verilmiş ise de, raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından bu rapora itibar edilerek sonuca gidilemez. Zira Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin imza incelemesinde son merci olarak kabulü hususunda

yasal bir düzenleme bulunmamaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-282 sayılı kararı). Kaldı ki, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nden alınan 28.08.2014 tarihli raporu düzenleyen uzmanların ikisinin, 30.03.2015 tarihli rapor tanziminde de görevli oldukları anlaşılmaktadır.
Bu durumda kesin kanaat bildiren 16.01.2015 havale tarihli rapor ile imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı konusunda görüş bildirmeyen Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen 28.08.2014 tarihli rapor arasında çelişki meydana gelmiş olup, iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından ilk iki raporu düzenleyen bilirkişi ve kurumların dışında, yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan rapor alınmak suretiyle çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ilk ve son raporun aynı kurumdan alındığı gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan borçlunun yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirmediği halde, borçlu lehine vekalet ücreti takdiri de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi