10. Ceza Dairesi 2019/7004 E. , 2021/7224 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : DİYARBAKIR 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Sanıklar müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, süresinden sonra olması ve hükmolunan cezanın süresine göre, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 318. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ile aynı Kanunun 61. maddesindeki ölçütlere göre; temel hapis ve adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerinde ise de, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerekirken, temel ceza miktarının 7 yıl hapis ve 250 gün adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların yukarıda belirtilen eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki tahliye talebinin reddine,
B- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Suç konusu uyuşturucu maddenin miktarına bağlı olarak önem ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ile aynı Kanunun 61. maddesindeki ölçütlere göre; temel hapis ve adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerinde ise de, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerekirken, temel ceza miktarının 7 yıl hapis ve 250 gün adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık hakkında TCK’nın 188/3-4. ve 192/3. maddeleri uyarınca hükmedilen “7 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 281 gün adli para cezası” üzerinden TCK"nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulandığında, “6 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 234 gün adli para cezası” yerine, hesap hatası sonucu “6 yıl 9 ay hapis ve 240 gün adli para cezası” ve sonuç adli para cezasının da “4.680 TL” yerine “4.800 TL” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2) Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nun 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Hükmün (B) bendinin (4.) fıkrasında yer alan “6 yıl 9 ay hapis ve 240 gün adli para cezası” ibaresinin yerine “6 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 234 gün adli para cezası” ve (5.) fıkrasında yer alan “NETİCETEN 6 yıl 9 ay hapis ve 4.800 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin yerine “6 yıl 6 ay 22 gün hapis ve 4.680 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararı ile 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler sonrası oluşan durumuna göre, sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması, suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
./..
C-Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Hükümden sonra UYAP aracılığı ile MERNİS"ten çıkartılan ve dosyaya konulan nüfus kaydında sanığın 10/01/2021 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu hususun mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK"nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
09.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.