Esas No: 2021/9071
Karar No: 2022/3439
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/9071 Esas 2022/3439 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, Sayıntürk Teks. San. ve Tic. A.Ş.'nin ihyasına ilişkin yapılan davada, İlk Derece Mahkemesi'nin kararını uygun bulmadı ve kararı bozdu. İlk Derece Mahkemesi'nin kararı, iflas tasfiyesinin icra dairesi tarafından yerine getirileceği gözetilmeksizin verilmişti. Bu nedenle, yapılan istinaf başvurusunun kabul edildiği ve işin esasının reddedildiği karar bozuldu. İİK'nın 222. maddesi ise, alacaklılar toplaması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durumun tespit olunacağı ve bundan sonra tasfiyenin icra dairesi tarafından yerine getirileceği şeklinde düzenleme yapmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Kale (Denizli) Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.01.2021 tarih ve 2019/154 E. - 2021/6 K. sayılı kararın davalılar ..., ... ve ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 12.07.2021 tarih ve 2021/996 E. - 2021/1339 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının dava dışı Sayıntürk Teks. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine tasarrufun iptali davası açtığını, yargılamasının Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/327 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, yargılama sırasında söz konusu şirketin iflasına karar verildiği ve tasfiye işlemleri sonlandırılarak iflasın kapatılmasına karar verildiğinin anlaşıldığını, bu nedenle anılan şirket hakkındaki tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek kayıt kabul davası olarak devamına ve tefrik edilen dosyada söz konusu şirket hakkında ihya davası açılmak üzere davacıya süre verildiğini ileri sürerek, Sayıntürk Teks. San. ve Tic. A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., mahkeme kararına istinaden ihyası istenen şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirtmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ihyası istenilen şirketin 02.11.2015 tarihli kararla iflasının kapatılmasına karar verildiği, iflas idare memuru olarak ..., ... ve ...’ın görev yaptığı, iflasın kapatılmasından önce söz konusu şirket hakkında davacı tarafından Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/327 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, bu davanın takip edilmediği ve davanın kararı beklenilmeden iflasın kapatılmasına karar verildiği, dosyada iflas eden şirketin taraf olduğu, iflasın kapatılmasına karar verilen şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği, iflas idare memurlarının tasfiye memuru olarak atanmasının uygun olduğu, ticaret sicil müdürlüğü davada yasal hısım olduğundan aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmediği, şirket hakkındaki davalar sonuçlanmadan iflasın kapatılmasına sebebiyet veren diğer davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ..., ..., ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; İlk Derece Mahkemesince iktisadi işletmenin TTK'nın 547. maddesi gereğince ihyasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı iflas idare memurlarının 14/11/2014 tarihli dilekçe ile istifa ettiklerini bildirdikleri, ancak icra müdürlüğünün 01/03/2015 tarihli muhtırası ile iflas idare memurları davalılardan devam etmekte olan davalar iflas masasının lehine ve aleyhine sonuç doğuracak diğer sair hususların müdürlüğe rapor halinde bildirilmesi talep edildiği, davalı iflas idare memurları tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediği, diğer taraftan iflas idare memurlarının görevlerinin yerlerine yenileri seçilinceye kadar devam ettiği davalıların son iflas idare memurları olduğu, davalıların yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyip davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davalı iflas idare memurların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı davalı ..., ..., ... temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalı ..., ..., ...'ın aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, ticaret sicilinden iflasın kapatılması sonucu terkin edilen şirket tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Davalı iflas idare memurlarının söz konusu şirketin iflas tasfiyesi sırasında iflas idare memurluğundan istifa ettiği, istifa eden iflas idare memurlarının yerine yenilerinin seçilmesi için fevkalede alacaklılar toplatısı yapıldığı, toplantıda yeni iflas idare memurlarının seçilemediği ve iflas tasfiyesinin İİK'nın 222. maddesi hükmü uyarınca icra dairesi tarafından yerine getirildiği ve bu şekilde iflas tasfiyesinin sonuçlandırılarak iflasın kapatılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 222. maddesinde, alacaklılar toplanması mümkün olmazsa veya karar nisabı oluşmazsa durumun tespit olunacağı bu durumda dairesinin, ikinci alacaklılar toplanmasına kadar masayı idare edeceği ve tasfiyeye başlayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda somut olayda İİK'nın 222. maddesinin kıyasen uygulanarak, ihya kararından sonra tasfiyenin icra dairesi tarafından yerine getirileceği gözetilmeksizin somut olaya uymayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..., ..., ...'ın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..., ..., ...'ın temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.