Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5621
Karar No: 2017/12727
Karar Tarihi: 27.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/5621 Esas 2017/12727 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/5621 E.  ,  2017/12727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalıların reşit olmayan müşterek çocukları ...’nin kendi çocukları ...’ı av tüfeği ile ateş etmesi sonucu yaraladığını, söz konusu eylemi nedeniyle cezalandırıldığını, olay nedeniyle çocuklarının uzun süre tedavi gördüğünü ve malul kaldığını, büyük elem ve üzüntü yaşadıklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla müşterek çocukları ... için 5.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi, kendileri için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğunu, çocukların birlikte ava gittiklerini davalılar kadar davacıların da sorumluluğunun bulunduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davalıların çocuğunun davacıların çocuğu ...’ı malul bırakacak şekilde yaraladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 30.000,00 TL maddi, 12.000,00 TL manevi, davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 4.000,00 er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 20/02/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dava, davalı ..."nin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dosya kapsamından davanın haksız fiil faili ile 4721 sayılı Medeni Kanunu"nun 369. maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla anne ve babası olan diğer davalılara karşı açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
    Ayırt etme gücüne sahip küçükler, haksız fiillerinden doğan zarardan sorumludurlar. Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız fiilin işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. Küçük Borçlar Kanunu uyarınca haksız fiilin faili olarak, anne ve babası ise Türk Medeni Kanununun 369. maddesi uyarınca ev başkanı olarak zarar görene karşı sorumludur. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabilir. Aynı zarardan her ikisi de kendi malvarlıkları ile ayrı ayrı sorumlu olurlar.
    Davanın hukuki sebebinin belirlenmesi, hakimin görevlerindendir.
    Davacıların zarara uğramasına yol açan haksız fiilin gerçekleştiği tarihte, haksız fiili geçekleştiren davalı ..."nin ergin olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir ise de; haksız fiil nedeniyle verilen zarar olay gününde meydana geldiğinden, hukuki sorunun da olay günündeki koşullara göre çözümlenmesi zorunludur. Haksız fiili gerçekleştiren kişi, davanın açıldığı tarihte ergin olsa bile, bu durum TMK. nun 369. maddesinde düzenlenmiş bulunan ev başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
    Öte yandan, TMK. nun 369. maddesi, Kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, Aile Mahkemelerinin görev alanına girmektedir.
    Hal böyle olunca; mahkemece, eldeki davada TMK"nun 369. maddesinin uygulanacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, ayrı bir Aile Mahkemesinin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi