MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında, ... köyü 121 ada 15, 102, 154 ve 162, 103 ada 2, 107 ada 32, 117 ada 46 ve 80 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü .... adına tespit edilmiştir.
Davacı , taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek, adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 121 ada 102, 154 ve 162 parsel sayılı taşınmazların orman niteliğiyle adına;
103 ada 2, 107 ada 32, 117 ada 46 ve 80, 121 ada 15 parsel sayılı taşınmazların davalı ... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.03.2011 gün ve 16904 - 2255 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmaya göre; 121 ada 102, 154 ve 162 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre ....nin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller hakkındaki hükmün onanması gerekmiştir
2) ....nin 103 ada 2, 107 ada 32, 117 ada 46 ve 80, 121 ada 15 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince, taşınmazların zilyetlikle kazanmaya elverişli olup olmadığı, orman olup olmadığı ve zilyetleri yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddesinde yazılı koşulların oluşup oluşmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerekir. Oysa davaya konu, 103 ada 2, 107 ada 32 ve 117 ada 46 sayılı parseller hakkında hiç orman araştırması yapılmamıştır. 121 ada 15 ve 117 ada 80 sayılı parseller hakkında da orman araştırması yapılmış ise de; 117 ada 80 sayılı parselin bitişiği 79 sayılı parsel tarla olarak kesinleşmiş, ancak tüm etrafı kesinleşen ham toprak nitelikli arazisi olup o parsel ormana komşudur, 121 ada 15 sayılı parselin komşuları olan tarla nitelikli 14 ve 16 sayılı davalı olup, ormana iki yönden komşu olduğu gözlenmiş, komşu parsellerin tutanaklarına .... Yönetimi veya ....nin orman iddiasıyla itiraz edip etmediği, tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak bu taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmediği gibi, memleket haritası ile kadastro paftası çakıştırılırken ölçekleri makul oranda denkleştirilmediği için taşınmazların memleket haritasındaki konumu, rengi ve rumuzu tam olarak anlaşılamamıştır.
Bu nedenle mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 103 ada 2, 107 ada 32, 117 ada 46 ve 80, 121 ada 15 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı araştırılmalı, taşınmazların orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, 117 ada 80 parselde fen bilirkişi raporunda (A); 121 ada 15 sayılı parselde (A) harfi ile gösterilen bölümlere ilişkin davanın kabulü ile aynı adanın son parsel numarasını almak suretiyle adına orman vasfı ile tespit ve tapuya tesciline,
107 ada 32, 103 ada 2, 117 ada 46 sayılı parsellerle 117 ada 80 sayılı parselde (B) ve 121 ada 15 sayılı parselde (B) harfi ile işaretli bölümlere yönelik davanın reddi ile tespit maliki Yusuf oğlu ... ölü olduğundan toplam 1280 pay kabul edilerek mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından reddedilen bölümlere yönelik temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. madde hükmüne göre yapılmış, taşınmazlar orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.