19. Hukuk Dairesi 2018/1557 E. , 2018/2683 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen menfi tespit davası hakkında.....Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda ..... Hukuk Dairesi tarafından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Diaremizin 15.1.2018 tarih 2017/5478 E.2018/37 K sayılı kararı ile temyiz isteminin miktardan reddine karar verilmiş olup; davalı vekilince maddi hatanın düzeltilmesi isteminde bulunulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, bedeli ödenen takip konusu 15/01/2013 vade ve 26/03/2012 tanzim tarihli 20.000,00 TL bedelli senedin davalı tarafından kötü niyetli olarak mükerrer tahsile çalışıldığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafın %20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; davacıların davalıya verdikleri 14 adet ve toplamı 118.000,00 TL bedelli bonoların ödeme nedeniyle bedelsizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davalının davacılara borç para verdiğini ve bunun asıl alacak olan kısmını dahi geri alamadığını savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince,davalının .....2016/120 E. sayılı dosyasında verdiği ifadenin HMK."nun 188. maddesi kapsamında ikrar olarak değerlendirileceği, yine birleşen dava dosyasında dava konusu senetlere yönelik davalıya çıkartılan muhtıraraya karşı davalı vekilinin beyanında dava konusu edilen 17/03/2012 tanzim ve 15/05/2012 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli senedin ..... 2015/7082 E. sayılı dosyasında takibe konduğu ve senet aslının icra kasasında olduğu, diğer senetler yönünden davalının bir alacağının kalmadığını ve senetleri imha ettiğini beyan ettiği, bu beyanın da HMK."nun 188. maddesi kapsamında ikrar sayılacağı, davalının asıl ve birleşen davada dava konusu edilen senetlerden dolayı alacaklı olmadığını ikrar ettiği, davalının ikrarı ve davacı .....yaptığı ödemelerin birlikte değerlendirildiğinde davacıların davalıya borçlu olmadığı, bedeli ödenen senetleri takibe koymakta davalının haksız ve kötüniyetli olduğu, davacılar arasında da ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, icraya konu edilen senetler yönünden davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı taraf, tefecilik suçlamasıyla kollukta alınan ifadesiyle asıl davadaki bono bedelinin ödendiğini, birleşen davadaki senet bedellerinin de ödendiğini kabul etmesine göre, davalının bu ikrarı karşısında ilk derece mahkemesince artık araştırılacak herhangi bir husus kalmadığı gibi, davalı taraf kolluktaki ifadesinde davacılardan alacaklı olduğunu iddia etmediği gibi taraflar arasındaki borcun tasfiyesi için düzenlenen sözleşme içeriğini ve altındaki imzayı da inkar etmediği, mahkemece, mahkeme dışı davalı ikrarı gözetilerek asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesinde ve borçlu olmadığı halde senetleri takibe konu etmesi nedeniyle davalının kötüniyetli kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1)Asıl ve birleşen davalı ...’nın temyiz istemi dairemizin 15.1.2018 tarih 2017/5478 E.2017/37 K sayılı ilamı ile miktardan ret edilmiş ise de,birleşen davanın dava değerinin 118.000,00 TL olduğu görülmekle, miktardan redde ilişkin Dairemizin kararı yerinde olmadığı ve maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmış olup, davalının maddi hatanın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin 15.1.2018 tarih 2017/5478 E.2018/37 K sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2) Davalının asıl dava olan 20.000,00 TL"lik bonoya yönelik Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi"nin temyiz isteminin reddine dair kararının temyzinin incelenmesi sonunda,6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 6763 Sayılı Kanun"un 44. Maddesiyle HMK"a eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2017 yılı için 41.530 TL"dir.
Temyize konu edilen miktarın 20.000,00 TL olması nedeniyle 19.07.2017 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle asıl davaya yönelik temyiz incelemesinin miktar yönünden reddine karar verilmiştir.
3) Birleşen davada, davalının 118.000,00 TL"lik ....22. Hukuk Dairesi’nin kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucu;
Dosyadaki yazılara, temyize konu...... Hukuk Dairesi kararının dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalının maddi hatanın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Dairemizin 15.1.2018 tarih 2017/5478 E.2018/37 K sayılı ilamının kaldırılmasına, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazlarının miktar yönünden reddine (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin birleşen dava yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 19.7.2017 gün, 2017/279 E.-2017/1081 K. sayılı kararının ONANMASINA, dava dosyasının ilk derece mahkemesi .... 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ve karardan bir örneğin ... .... 22.Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....