Esas No: 2020/8361
Karar No: 2022/3361
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8361 Esas 2022/3361 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı vekili, davalı alacaklı ile davacının akrabası olan dava dışı asıl borçlu arasında yapılan sözleşmede davalının sözleşmeye uymadığını ileri sürerek takibin iptal edilmesi ve borçlu olmadığının tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın tüm dosya kapsamına göre kabul edilmesiyle takibin iptali ve borçluluğun tescili kararı vermiştir. Davalı vekili istinaf etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi ise davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili temyiz etmiştir. Yapılan inceleme sonucu Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanması kararlaştırılmıştır. HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yapılan inceleme sonucunda ise uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Kararda, HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca kararın onanmasına, 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.07.2018 tarih ve 2018/174 E- 2018/584 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 15.10.2020 tarih ve 2018/2774 E- 2020/1034 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı alacaklı ile davacının kardeşi olan dava dışı asıl borçlu arasında 02/06/2003 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşmede davalının Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nün 2002/7212 sayılı takipten vazgeçmesine karar verildiğini, vazgeçmenin karşılığı olarak davacının, asıl borçlu kardeşinin borcu için davalıya teminat senedi verdiğini ancak davalı ...'un sözleşmeye uymadığını, ilk takibi devam ettirdiği gibi müvekkilinin teminat olarak verdiği senedi takibe koyduğunu, bono ve faiz bedelinin bir kısmını ödediğini, davalının alacağını tahsil etmesine rağmen her iki takibi de devam ettirdiğini ileri sürerek müvekkili aleyhine girişilen Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nün 2002/14677 sayılı icra dosyasında takibe konulan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; bononun teminat bonosu olmadığını, takibe konu bononun borca karşılık olarak verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, 02/06/2003 tarihli sözleşmede yer alan şartın davalı yanca yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nün 2002/14677 esas sayılı dava dosyasında takibe konulan borç yönünden borçlu olmadığının tespitine, toplamı olan 93.557,92 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davalı ile davacının kardeşi arasındaki protokolde, dava konusu bononun teminat niteliğinde olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, protokolde Ankara 4. İcra Müdürlüğü 2002/14677 E. sayılı icra dosyasında kesinleşen borcun tamamının, borçlular Nuray Aydemir ve Şeref Küreş tarafından ödenmesi koşulu ile Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi 2002/1106 E. sayılı dosyadaki şikayetten vazgeçileceği, yine alacağın Ankara 4. İcra Müdürlüğü 2002/14677 E. sayılı dosyası üzerinden tahsil edilmekte olması sebebiyle, Ankara 4. İcra Müdürlüğü 2002/7212 E. sayılı icra takibinden de vazgeçileceği ve takibe esas çekin borçlu Şeref Küreş'e iade edileceği ifade edilmiş olup, dosya borcunun tamamının henüz ödenmediğinin ise davacının işbu davadan önce açmış olduğu Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi 2012/721 E.- 2012/717 K. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.