(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/132 E. , 2021/5273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 288 ada 12 ve 290 ada 4 parsel sayılı, 57274,56, 30042,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar toprak tevzi sonucu oluşan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesinde ... mirasçılarının işgalinde olduğu belirtilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda yapılan yargılama sırasında ... mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 288 ada 12 ve 290 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının ayrı ayrı iptaline, davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz etme hakkı, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda; hükmü temyiz eden dahili davalı ... çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde ismi yazılı ... ...’nın mirasçısı olması nedeniyle davada taraf olup, bağımsız hak talebi ile çekişmeli taşınmazlar hakkında açılmış bir davası ya da yargılama sırasında eldeki davaya katılma talebi bulunmadığı gibi, davada 3402 sayılı Yasa 30. madde koşulları da bulunmadığına göre ...’ın temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Davalı Hazine’nin çekişmeli taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davalı Hazine tapusunun oluştuğu tarih itibariyle davacı taraf lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 46/1. maddelerinde yazılı zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 46/1. maddesi, "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar, bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur" hükmünü içermektedir. Buna göre, 4753 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Ne var ki, çekişmeli 288 ada 12 parsel sayılı taşınmazın okunaklı belirtmelik tutanağı dosya içerisine getirtilmemiş, bu doğrultuda belirtmelik tutanağında taşınmazın hangi nedenle Hazine adına tapu kaydına bağlandığı ve taşınmazın meradan açma olup olmadığı araştırılmamıştır. Öte yandan, taşınmaza komşu 288 ada 17 parsel sayılı taşınmaz eylemli mera olduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu surette taşınmazın zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığı ve iktisaba elverişli yerlerden ise davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
Çekişmeli 290 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, komşu mera parselinin kadim mera mı yoksa Toprak Tevzii Komisyonunca oluşturulan mera parseli mi olduğu yöntemince araştırılmamış, mahalli bilirkişilerin zilyetliğe ilişkin soyut beyanları esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varabilmek için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzii çalışmalarına ilişkin tüm evraklar ikmal edilmeli, çekişmeli tüm parseller yönünden Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazların dayanak tapu kayıtlarının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ( bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilen stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, mera vasfında olup olmadıkları ya da mera niteliğindeki taşınmazdan kazanılıp kazanılmadıkları, mera vasfında değil iseler veya komşu mera parselinden kazanılmamış iseler kime ait bulundukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim ya da kimler tarafından, hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldıkları, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru davacı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzii paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ayrıntılı kroki ve rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan, dava konusu taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadıklarını, toprak yapıları, eğimleri, bitki desenleri ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, meradan açılan bir yer olup olmadıklarını, meranın devamı niteliğinde olup olmadıklarını, üzerlerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Çekişmeli taşınmazların öncesinin kök muristen geldiği sabit olup murisin ölüm tarihi ile tespit tarihi arasında 20 yıl geçmediği kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının taşınmazlar üzerindeki tasarrufu murise izafeten sürdürülmekte olup muristen intikal edip tüm mirasçıları adına tespit edilebilecek taşınmaz miktarının sulu arazide 40, kuru arazide 100 dönümü geçmemesi gerektiği de nazara alınarak, davacı (ve bayileri) lehine taşınmazların Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 46/1. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı net olarak belirlenmeli, kadim meraların zilyetlikle kazanılamayacağı dikkate alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.