Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/940
Karar No: 2021/5278
Karar Tarihi: 11.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/940 Esas 2021/5278 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2021/940 E.  ,  2021/5278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli 275 ve 349 parsel sayılı taşınmazlara uygulanan ve davacının dayanak tapu kaydının doğu sınırının Hazine olduğuna göre Hazine taşınmazlarının kaçak-yitik kişilerden kalıp kalmadığı konusunda usulünce araştırma yapılması gerektiği, öte yandan dayanak tapu kaydı tescil ilamı ile oluştuğu anlaşıldığı halde usulünce tapu kaydı uygulamasının yapılmadığı; çekişmeli 289 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise; taşınmazın öncesinin kaçak yitik kişilerden kalıp kalmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 275, 289 ve 349 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile Mir ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Çekişmeli 298 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davacının tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, toprak komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanağı, krokisi ve ekleri getirtiltilmemiş ve davalı ... tapusunun oluşum nedeni belirlenmemiştir. Öte yandan komşu parsel tutanakları ve dayanakları, davalı taşınmaza ilişkin dayanak tapu kaydı ve toprak tevzi ile oluşan davalı ... tapusu birlikte uygulanmamış, komşu taşınmazların dayanak tapu kayıtlarının davalı taşınmazı ne okuduğu araştırılmamış ve davalı taşınmazın kaçak-yitik kişilerden kalıp kalmadığı tespit edilmemiştir. Ayrıca keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporu dosya arasında bulunamamış, Dairemizin geri çevirme kararı ile de gönderilmemiş olup, fen bilirkişi raporu da denetlenememiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle toprak tevzi haritaları, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin belirtmelik tutanağı, tablendikatif, varsa taşınmaza ait olduğu belirtilen tapu ve vergi kaydı ile diğer kayıt ve belgeler ve davacının dayandığı tapu kaydı da tesisinden itibaren getirtilip kayıtların revizyon durumları da belirlendikten sonra taşınmaz başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte davalı Hazinenin dayandığı ve tespite esas tapu kaydının haritası ile birlikte ve teknik bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca kapsamının haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritası zemine uygulanamaz ise tapu kaydının sınırlarına itibar edilmeli, davacının ve davalı Hazinenin tutunduğu tapu kayıtlarının oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup, okunan sınırların yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi sağlanmalı, gösterilen sınırlar komşu parsel tutanaklarına dayanak kayıtlar ile denetlenmeli, bu kayıtların davalı taşınmaz yönünü ne okuduğu, kaçak yitik kişilerden kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmelidir. Fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek rapor haritasında yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar işaretlenmeli; dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, öncesinin kaçak ve yitik kişilerden kalıp kanunlar uyarınca Hazineye intikal eden yerlerden olup olmadığı, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru davacı ya da maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli; her iki kaydın da taşınmazı kapsadığının anlaşılması halinde doğru esasa dayanan eski tarihli tapu kaydına değer verileceği göz önününde bulundurulmalı, çekişmeli taşınmazın miktar ve sınır itibariyle davacının dayandığı tapu kaydının kapsamı dışında Hazinenin tapusunun kapsamında kaldığının anlaşılması halinde Hazine tapusunun oluştuğu tarih esas alınmak suretiyle taşınmazın niteliği, zilyetlik durumu ve zilyetlik süresi itibariyle davacı yararına Kadastro Kanunu 46/1, 14. maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, taşınmazın öncesinin kaçak yitik kişilerden kaldığının tespit edilmesi halinde 3402 sayılı Kanun’un 18/2. maddesi uyarınca devlete kalan yerlerden olduğu düşünülmelidir. Bu suretle; toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, taşınmazın kaçak yitik kişilerle ilgisi olup olmadığı yönünden tarafların göstereceği tanıklar dinlenmeli, bir beldede geçmişte kaçak ve yitik kişilerin yaşamış olmasının, o yöredeki tüm taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kaldığı anlamına gelmeyeceği göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazların genel mahkemede dava konusu olması nedeniyle malik hanesi boş bırakıldığı halde, tespitin iptaline karar verilmiş olması dahi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
    2- Davalının 275 ve 349 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı, hükmen tescil edilen Kasım 1959 tarih 4 ve 9 sıra numaralı tapu kayıtlarına; davalı ise, toprak tevzi komisyonunca oluşturulan tapu kaydına dayanmaktadır. Mahkemece, davacının tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uyduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında, tescil ilamının dayanağını oluşturan krokinin taşınmazlara usulünce uygulanması gereğine değinilmiştir. Mahkemece, tescil ilamına konu kroki ile çekişmeli taşınmazların krokisi fen bilirkişisi ... tarafından ölçekleri eşitlenerek çakıştırılmış, çakıştırma neticesinde tescil ilamına konu olan ve olmayan kısımlar kroki üzerinde gösterilmiştir.
    Davacının dayandığı Kasım 1959 tarih 4 ve 9 sıra numaralı tapu kayıtları Hazine"nin taraf olduğu tescil ilamı sonucu oluşmakla Hazine"yi bağlayıcı nitelikte ise de, söz konusu tapu kaydı 4753 sayılı Yasa uyarınca Hazine adına 22.11.1973 tarihinde oluşan tapu kayıtlarından önceki tarihte oluşmuş olup, kayıt miktar fazlası Hazine"nin tapu kaydı kapsamında kaldığından ve tescil tarihi ile tevzice oluşturulan tapu kaydı tarihi arasında 20 yıllık süre dolmadığından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılabilmesi mümkün değildir. Başka bir anlatımla; her ne kadar mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca davacının Toprak Komisyonu çalışmalarından 20 yıl öncesinde de zilyetliğinin olduğu beyan edilmiş ise de, davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin 1958/43 Esas, 1959/69 Karar sayılı tescil davasına, fen bilirkişi tarafından hazırlanan rapora ek krokide çekişmeli taşınmazların bir bölümünün konu edildiğine göre, davacının davaya konu bölümler dışında kalan taşınmazlar üzerinde tescil dava tarihi olan 1958 tarihi ve öncesinde zilyetliğinin bulunmadığı, bu tarihten sonra zilyetliği başlamış olsa dahi Hazine adına 4753 sayılı Yasa uyarınca 1973 tarihinde oluşan tapu kayıt tarihine kadar kazanmayı sağlayacak 20 yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmakla, davacı yararına 3402 sayılı Yasa"nın 46/1. maddesi koşulları oluşmadığından tescil davasına konu olmayan bölümler yönünden davasının reddine, konu olan yerlerin ise davacı adına tesciline karar vermek gerekmektedir. Taşınmazların tescil davasına konu olan ve olmayan bölümlerinin fen bilirkişisi tarafından yukarıda açıklanan yöntemle yüzölçümleri ayrı ayrı belirlendikten sonra tescil ilamına konu yerlerin davacı, kalan bölümlerin Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken aksi gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazların genel mahkemede dava konusu olması nedeniyle malik hanesi boş bırakıldığı halde, tespitlerin iptaline karar verilmiş olması dahi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi