4. Hukuk Dairesi 2010/3144 E. , 2011/4335 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 26/01/2007 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 11/06/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/04/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraf davalılardan ... vekili Avukat ... geldiler, diğer davalı ... adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Dava konusu edilen ve davalılardan ... tarafından hazırlanılarak, diğer davalıya ait Anadolu"da Vakit gazetesinde yayımlanan "Cumhuriyet Gazetesi"nin, Bilim Araştırma Vakfı Camiası"nı Hedef Alan 25 Ocak 2006 Tarihli Yeni İddiasına Cevaptır" başlıklı 28.01.2006 tarihli ilanda; "...BAV Davası"nda BAV mensuplarını itham eden yegane kişi olan ..., mahkemedeki şikayetinde 1994 yılında Kanal 6 Televizyonu"nda yayınlanan gizli çekim görüntülerinin "BAV mensuplarından birinin İstinye"deki evinde çekildiğini" iddia etmiş ve polise de olayın gerçekleştiği yer olarak bu evi göstermiştir. Bundan sonra BAV mensuplarının avukatları, ..."in söz konusu görüntülerinin İstinye"deki evde çekilmediğini belirtmişler, Mahkeme"den teknik bir bilirkişi tayin ederek her iki mekanı inceletmesini talep etmişlerdir... Mahkemenin ara kararı doğrultusunda 14.10.2004 tarihinde Mahkemenin duruşma salonunda Mahkeme heyeti ve duruşma savcısının huzurunda toplanılmış, öncelikle ..."in 1994 yılında Kanal 6 Top Secret Programında yayınlanan görüntüleri, ardında da BAV mensuplarından Mehmet Atmaca"nın o tarihlerde oturduğu evin video görüntüleri izlenmiştir... Bilirkişi... teknik tespitlere dayanarak "gizli kamera görüntülerinin kaydedildiği ev ile BAV mensubunun İstinye"deki villasının AYRI MEKANLAR OLDUĞU" kanaatine ulaşmış ve bu kanaatini yukarıdaki resmi bilirkişi raporuyla İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi"ne sunmuştur. Dolayısıyla, ..."in anlattığı bu olayın BAV mensuplarıyla hiç bir ilgisinin olmadığı anlaşılmıştır. Bunun dışında mahkeme heyeti, duruşma savcısı, bilirkişi ve izleme işlemine katılanların tümü, bu görüntüleri izlediklerinde ..."in "silahla tehdit edildim", "bana uyuşturucu hap verildi", "görüntülerde bana zorla hayat kadını rolü yaptırıldı" şeklindeki iddialarının gerçek dışı olduğunu tespit etmişlerdir." ifadelerine yer verilmiştir.
Davacı, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nde devam eden dava dışı kişilerin yargılandığı dava ile ilgili olarak ilan verilmesinin, yargıyı etkileme amacı taşıdığını ve suç niteliğinde olduğunu, ilanda yer alan nitelendirmelerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemiştir.
Davalılardan ... ise, ilanın resmi bilirkişi raporuna dayalı olduğunu ve hukuka aykırılık bulunmadığını ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, ilan niteliğinde yazıda davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; davacının katılan olarak yer aldığı ve dava dışı kişilerin yargılandığı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2004/337 Esas sayılı davasının, ilan tarihinde henüz sonuçlanmayıp görülmekte olduğu, yargılama aşamasında düzenlenen bilirkişi raporunun yayımlanarak davacı aleyhine yorumlar yapıldığı ve gerçek dışı iddialarda bulunan bir kişi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Ceza yargılamasının devam ettiği sırada, ceza davasına katılan kişinin gerçek dışı açıklamalarda bulunduğunun ileri sürülmesi hukuka aykırı olup böyle bir yayın basın özgürlüğü kapsamında olmadığından, ceza davasına katılanın kişilik haklarına saldırı oluştur ve yayını yapanların hukuki sorumluluğunu gerektirir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.