Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3435
Karar No: 2017/12869
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/3435 Esas 2017/12869 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/3435 E.  ,  2017/12869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen taviz bedeli davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y İ L A M I

    Davacı, dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildikten sonra ihale ile 6. Sulh Hukuk Mahkemesi satış memurluğunca satışa çıkarıldığını, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde vakıf şerhi olmasına rağmen kendilerine haber verilmeden satılıp davalı ... adına şerh terkin edilerek tescili işlemi yapıldığını, vakıf şerhi nedeniyle taviz bedeli ödenmeden şerhin terkin edilmesinin usulsüz olduğunu, mahkeme satış memurluğunca satış bedeli üzerinden taviz bedelinin kendilerine ödenmemesi nedeniyle zarar doğduğunu; bu sebeple, memurun işleminden dolayı Adalet Bakanlığının sorumlu olduğunu, diğer davalının ise tapuda taşınmaza mükellefiyet kaldırılarak sahip olduğunu, taşınmaz taviz bedeli ödenmeden satıldığından yeni malikin bu kez taviz bedelini ödemek zorunda olduğunu, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 13.565 TL’nin 24.09.2012 tarihinden itibaren 6183 sayılı yasaya tabi alacaklara uygulanan faiz oranına göre hesaplanacak faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; taşınmazı ihale ile aldığını, ihale açık artırma şartnamesinde ve ilanında taviz bedeli ödeneceği yönünde hüküm bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasını, taşınmazdaki taviz bedelinin sorumlusunun taşınmazın önceki malikleri olması nedeniyle sorumlu tutulamayacağından dolayı husumetten davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Bakanlık cevap dilekçesinde; taviz bedelinin tahsili şeklinin vakıflar kanununda düzenlendiğini, taviz bedelinin gayrimenkul mükellefiyeti olması sebebiyle sorumlusunun yeni malik ... olduğunu, Vakıflar Genel Müdürlüğünün bu kişiden taviz bedelini isteyebileceğini, bakanlığın tahsil bildirimi gibi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; taviz bedeli gayrimenkul mükellefiyetlerinden olup, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre gayrimenkul mükellefiyeti olan taviz bedelinden yeni malikin sorumlu olacağından davanın davalı ... yönünden kabulüne, Adalet bakanlığına açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm; davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2)Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması suretiyle gerçekleşir. (TBK m. 117; BK m.101)
    Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
    Somut olayda; davacı tarafından, davalı ... Yımaz’ın dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünü gösteren bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle, temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabulü, talep edilen faizin işlemeye başlayacağı tarihin de dava tarihi olması gerekirken, taşınmazın 1. Arttırma ihale tutanak tarihinden (24.09.2012) itibaren faiz işletilmesi doğru değildir.
    Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hâkimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasındaki ‘24/09/2012’ ifadesinin silinerek yerine ‘dava’ ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi