3. Hukuk Dairesi 2017/10945 E. , 2017/12881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde; davacı ile davalının evlilik dışı ilişkisinden... isimli çocukları doğduğunu, davalının çocuğun babası olduğunu kabul ederek nüfusa kaydettirdiğini, evlilik dışı doğan çocuğun velisinin kendisi olduğunu, ev hanımı olduğunu, çalışmadığını, babasının ölümünden sonra ... dan kalan ayda 230 TL maaş aldığını, başka bir gelirinin olmadığını; çocuğun gelişim geriliği ve yarık damak diye tabir edilen rahatsızlığı nedeniyle beslenme konusunda özel bakıma ihtiyaç duyduğunu beyan ederek; küçük ... için aylık 700 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için verilen 300 TL tedbir nafakasının 150 TL arttırılarak aylık 450 TL iştirak nafakası olarak devamına, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 327/1. Maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince, ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi)
Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi )
TMK.nun 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler.
Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda; taraflara ilişkin yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarına göre, davalının Belediye’de işçi olduğu, 1.800 TL maaşının olduğu, kendi evinde oturduğu anlaşılmaktadır. Dosyamız arasında bulunan davalının Halkbank Bankasında maaş ödemesi olarak 2015/7. ayda 2.421,45 TL, 2015/8. ayda ise 2.107 TL’nin yer alması; gene davalıya ait hizmet döküm cetveli incelendiğinde ise 2015/1-2015/8. aylar arası prime esas kazançların 2.102,73-4.193,08 TL arasında olduğu görülmektedir.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun yaşı, gelişme geriliği rahatsızlığı ve ihtiyaçları nazara alındığında; mahkemece takdir edilen nafaka miktarı azdır. O halde, mahkemece; davalının çalıştığı Belediye’den maaş ve tüm gelirlerinin tespiti hususunda ayrıntılı araştırma yapılarak; nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olarak, TMK 4.maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak bir miktarda nafaka takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.