Esas No: 2022/1946
Karar No: 2022/3247
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1946 Esas 2022/3247 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dava, ticaret sicilden terkin edilen bir şirketin ihyası için açılmıştır. Ancak şirketin terkin tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı için mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili ise bu karara istinaf etmiştir ancak istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz başvurusuna da mahkeme tarafından ret kararı verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilden terkin edilen bir şirketin ihya davası açmak için 5 yıllık hak düşürücü süresi bulunmaktadır. Ancak derdest dava ya da takip olup olmadığının bilinmesi mümkün bulunamamaktadır.
Kanun maddeleri:
- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7. madde
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 372. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 03.11.2021 tarih ve 2021/388 E- 2021/807 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.02.2022 tarih ve 2022/152 E- 2022/200 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ticaret sicilden terkinine karar verilen dava dışı Yumurcak Bebe Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti'ne karşı İzmir 14. İş Mahkemesinin 2020/389 esas sayılı dosyasında dava açtığını ancak bu şirketin ticaret sicilden gelen yazı cevabına göre resen terkin edildiğinin öğrenildiğini, açılan iş davasında ihya davası için süre verildiğini, taraf teşkili sağlanması için dava dışı bu şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Sicil Memurluğu, ihyası istenilen şirketin 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi uyarınca terkin edilerek ilanların yapıldığı, 12.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen silinip 18.08.2014 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, 6102 sayılı TTK 7/15 maddesi gereğince 5 yıllık süre geçtiğinde davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, 6102 sayılı Yasa'nın 7. maddesinin uygulanmasında derdest dava ya da takip olup olmadığının bilinmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek davanın süre yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ihyası istenen şirketin TTK'nın geçici 7.maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiği, terkin olayının 18.08.2014 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, İzmir 14. İş Mahkemesinden celp olunan davacının derdest davası dava tarihinin 17.12.2020 tarihi olduğu TTK'nın geçici 7/15 maddesi uyarınca sicilden silindiği 18.08.2014 tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre dolum tarihi olan 18.08.2019 tarihi aşılarak iş bu davanın 10.06.2021 tarihinde açıldığı, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 21/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.