Esas No: 2020/8187
Karar No: 2022/3260
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8187 Esas 2022/3260 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı banka ile davalı şirket arasında yapılan kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza atan davalıların takibe itirazını haksız bulan İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, davalıların kefaletlerinin bulunmadığını ve icra takibinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Ancak bölge adliye mahkemesi davalıların pasif husumet ehliyetlerinin olduğunu ve diğer hususlarda mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davacının temyiz isteminin kabulü ile dava dosyasının yeniden incelenmesine karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 353/1-b-1. ve 353/1-b-2. maddeleri anılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.02.2018 tarih ve 2014/797 E. - 2018/148 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 03/06/2020 tarih ve 2018/906 E. - 2020/469 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl borçlu ... ile Milli Aydın Bankası TAŞ. Tarişbank arasında yapılan genel kredi sözleşmelerinin imzalandığını, davalıların ise bu sözleşmelerde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlu şirkete ait kredi hesabının 23/05/1999 tarihinde kat edildiğini, ancak yapılan ihtara rağmen borcun ödenmediğini bunun üzerine davalılara yönelik icra takibe geçildiğini, fakat davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takip sonrası işleyecek faizin takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 üzerinden hesaplanmasına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalı Kale Akü San. A.Ş. ile dava dışı temlik eden Milli Aydın Bankası arasında kredi sözleşmelerinin akdedildiği ve bu sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerin geri ödenemediği hususlarının doğru olduğunu, ancak temlik eden banka tarafından kredi borcunun tahsili amacıyla birçok takibin yapıldığını ve bu dosyalardan tahsilatların gerçekleştiğini, borcun önemli bir bölümünün tahsil edildiğini, ayrıca davalı ...'in hiç bir sözleşmede kefaletinin olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı banka ile imzalanan sözleşmelere istinaden davalı Kale Akü San. ve Tic. A.Ş. tarafından kredi kullanıldığı, davalılar Ahmet ve İsmail Tekin' in sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, ancak davalı
Tekin'in sözleşmelerde kefaletinin bulunmadığı, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının takip tarihi itibariyle davalılardan 52.389,54 TL asıl alacak, 1.004.893,12 TL faiz olmak üzere toplam 1.057.282,66 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu miktar üzerinden icra takibine yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu gerekçesiyle davanın, davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne, davalıların takibe yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 52.389,54 TL asıl alacak, 1.004.893,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.057.282,66 TL ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işletilecek %13,75 temerrüt faizi ile birlikte devamına, takibin devamına karar verilen bölüm üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ...'in kredi sözleşmelerinde kefaletinin bulunmadığı, buna rağmen davalıya yönelik olarak kredi borcunun tahsili amacıyla icra takibine girişildiği ve davalı tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldığından davalının pasif husumet ehliyetinin olduğu, ancak davalıya yönelik girişilen takibin haksız olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, diğer hususlarda mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın, davalı ... yönünden esastan reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne, davalıların takibe yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 52.389,54 TL asıl alacak, 1.004.893,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.057.282,66 TL ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işletilecek %13,75 temerrüt faizi ile birlikte devamına, takibin devamına karar verilen bölüm üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf yargılaması sırasında davalılardan ...'in 05.01.2019 tarihinde öldüğü, buna rağmen murisin mirasçılarının tespit edilerek, dava tüm mirasçılara yöneltilmeden davaya devam edildiği anlaşılmış olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.