Esas No: 2020/8068
Karar No: 2022/3251
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8068 Esas 2022/3251 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, eski kooperatif başkanının davalı bankadan kredi kullandığını ancak kredilerin kooperatifin ihtiyaçları için değil, kendi ihtiyaçları için harcandığını belirterek, takibin mesnetsiz olduğunu ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, davacının krediye kefil olduğunu ve kefalet limiti içerisinde kalan borçlar için sorumlu olduğunu belirterek, davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Davacının istinaf başvurusu da reddedilmiştir.
Kanun maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Isparta 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08.05.2019 tarih ve 2016/484 E- 2019/284 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.10.2020 tarih ve 2019/1890 E- 2020/1148 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Burdur ili Yeşilova ilçesi Orhanlı Köyü Tarımsal Sulama ve Süt Kooperatifi başkanı olduğunu, kendisinden önceki başkan ...'in davalı bankadan kredi kullandığını ancak kredileri kooperatifin ihtiyaçları için değil kendi ihtiyaçları için harcadığını, eski yönetici hakkında Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduklarını, ... hakkında 2016/2562 soruşturma numaralı dosya ile soruşturma başlatıldığını, davalı banka tarafından Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1511-1512-1513 Esas sayılı takip dosyaları ile başlatılan icra takibinin mesnetsiz olduğunu ileri sürerek, davacının Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1511 - 1512 - 1513 Esas sayılı takip dosyalarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kredi sözleşmesinin kefili olduğunu, borç doğuran ilişkinin hukuka uygun olduğunu, tamamlanmış geçerli bir hukuki ilişki mevcut olduğunu, davacının belirttiği gibi iradenin fesada uğramasının söz konusu olmadığını, zira yapılan tüm işlemlerde kefillerin de haberdar olduğunu, herhangi bir itirazda bulunmadıklarını, kefillerin kefilliklerini sona erdirmediklerini ve müteselsil kefaletin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 17/04/2012 tarihli 500.000,00 TL limitli krediye kefil olduğu, davacı kefilin imzası bulunan genel kredi sözleşmesinin, çerçeve sözleşme niteliğinde olduğu, asıl borçlunun krediyi amaç dışında kullanmasının asıl borçlu ve kefil arasındaki anlaşmayı ilgilendiren bir durum olup, alacaklı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği, davacı bankanın alacağının kefalet limiti içerisinde kaldığı, davacı kefil borcun tamamından sorumlu olduğu, ancak takip konusu krediler nedeniyle, kat ihtarnamesi gönderilerek ve usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak temerrüt oluşturulmadığı için temerrüt faizinden davacının sorumlu olmadığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1511 Esas sayılı icra takip dosyasından 2.594,14 TL, Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1512 Esas sayılı icra takip dosyasından 3.009,6 TL, Isparta 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/1513 Esas sayılı icra takip dosyasından 2.221,88 TL, borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacı lehine tazminat şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının genel kredi sözleşmesindeki müteselsil kefalet limitinin 150.000,00 TL olduğu, davacı bankanın alacağının kefalet limiti içerisinde kaldığı, davacı kefilin borcun tamamından sorumlu olduğu, davacı kefil dava dışı asıl borçlu ...'in kendisi ve diğer kefillerin haberi olmadan kredi kullandığını iddia etmekte ise de, kredi sözleşmesinin çerçeve niteliğinde süresiz sözleşme olduğu, davacının kefaleti hukuken geçerli bir kefalet olup, kredi borçlusunun krediyi şahsi ihtiyaçları için kullanmasının kefaletin geçerliliğini etkilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.