Esas No: 2022/1826
Karar No: 2022/3264
Karar Tarihi: 21.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/1826 Esas 2022/3264 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Müvekkili, davalıdan 23.000 TL bedelle araç satın aldığını ancak satış sırasında aracın ağır kazalı olduğunun anlaşıldığını iddia ederek, ayıplı araca fazladan ödediği 11.000.-TL’nın davalıdan tahsilini talep etti. Davanın reddine karar veren ilk mahkeme kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesince bozuldu. Ancak Yargıtay Dairenin kararı da daha sonradan usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu tarafından bozuldu. Dava dosyası Yargıtay 11. Hukuk Dairesine gönderildi ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedildi. Kararın detaylı kanun maddeleri incelenmediği için özetlenmesi mümkün değil.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen 11.09.2015 gün ve 2014/49-2015/265 sayılı hükmün (kapatılan) Yargıtay 19. Hukuk Dairesince 08.06.2017 gün ve 2016/10734-2017/4683 sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa'nın 43 ve geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş Dairenin 12.03.2018 gün ve 2018/419 - 1128 sayılı kararı ile bozma kararı usul ve yasaya uygun görülerek direnme kararının incelenmesi için dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş, HGK 21.12.2021 tarih 2018/ 19-436 esas, 2021/1717 karar sayılı kararı ile direnme kararı yerinde görülerek zarar miktarına ilişkin davalı vekilinin itirazları incelenmek üzere dosya Daireye gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 12.03.2013 tarihinde davalıdan 23.000.-TL bedelle araç satın aldığını, araç satılırken müvekkiline aracın kazasız olduğunun, kayda değer bir arızasının olmadığının beyan edildiğini, ancak davacı tarafından bir süre kullanılan aracın satışı sırasında aracın ağır kazalı olduğunun anlaşıldığını, aracın kazalı hâliyle en fazla 10.000-11.000.-TL edeceğinin söylendiğini, müvekkilinin hile ile yanıltılarak ayıplı araca değerinden fazla ödeme yaptığı için 11.000.-TL zararı olduğunu ileri sürerek ayıplı araca fazladan ödediği 11.000.-TL’nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu aracın müvekkili tarafından 22.01.2013 tarihinde harici satış sözleşmesi ile ... isimli şahsa 18.750.-TL bedelle satıldığını, müvekkilinin davacı ile satış konusunda hiçbir şekilde muhatap olmadığını, müvekkilinin talep üzerine noterde satış sözleşmesi imzaladığını, satış bedelinin ...'ya ödendiğini, basit bir araştırma ile tespit edilebilecek bir hususta ayıptan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmayarak verilen kararda direnilmiş olup, noterlikte yapılan sözleşmede geçen “alıcının bu aracı halihazır durumu ile görüp beğenerek ve bedelini tamamen ödeyerek teslim aldığı” ifadesinin, gizli ayıbın yani detaylı muayene ile anlaşılabilecek ayıbın içerisine dahil olmadığı, bu nedenle de davalı satıcının gizli ayıplardan dolayı sözleşmedeki bu ifadeye dayanarak yükümlülükten kurtulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, 11.000,00 TL'nın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 19 Hukuk Dairesi'nin 12.03.2018 tarih ve 2018/419 esas ve 2018/1128 karar sayılı ilamı ile bozma kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından direnme kararına ilişkin dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu tarafından ise direnme kararının yerinde olduğu, bu nedenle davalı vekilinin miktara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 11 Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 563,55 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.