Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6144
Karar No: 2022/3275
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6144 Esas 2022/3275 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6144 E.  ,  2022/3275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.02.2017 tarih ve 2008/386 E- 2017/82 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.07.2020 tarih ve 2020/762 E- 2020/625 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 19.04.2022 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davalı ... ile yapılan 02.10.2006 tarihli sözleşme ile kum eleme ve yıkama tesisi, makine ve ekipman, personel kira sözleşmesi ile taşıma işi yapma hususunda anlaştıklarını, sözleşmenin 5 yıl süreli olduğunu, sözleşmeye göre üretilecek kum ve çakılın % 25'inin davalı belediyeye verileceğini, geri kalanının ise makine, personel ve ekipman bedeli olarak kendilerinde kalacağını, sözleşme gereğince rampa ve yolların kendilerince yapıldığını, ekipmanların götürüldüğünü, personel istihdam edildiğini, davalı belediyenin sözleşmeye aykırı şekilde aynı konuda 3. kişilerle de anlaşma yaptığını, ocağın işletilebilmesi için yaptıkları masrafları alamadıklarını, ayrıca sözleşmenin devam etmesi halinde elde edecekleri kardan da mahrum kaldıklarını iddia ederek şimdilik 10.000,00 TL'nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17.09.2012 tarihinde davalarını ıslah ederek 711.946,22 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, sözleşmenin davacılardan Akçakoca Madencilik Ltd. Şti. ile yapıldığını, diğer davacı şirket ile sözleşme imzalamadıklarını, sözleşmenin 5. maddesi gereğince kararlaştırılan kira bedelinin ödenmemesi halinde 8. maddesi gereğince sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını, davacı şirketin kira bedelini ödememesi üzerine kendilerine 29.01.2007 tarihinde uyarı yaptıklarını, 31.05.2007 tarihine kadar hiçbir ödeme yapılmayınca da sözleşmenin tek taraflı olarak müvekkili tarafından feshedildiğini, fesih bildiriminin ardından 12.06.2007 tarihinde dava dışı Öcal Gıda İnşaat Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesi’nce, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının daha önce davacılardan Erdil Madencilik Ltd. Şti. ile sözleşme yaptığı halde ...'in ilk yapılan sözleşmede hata olduğunu belirterek Akçakoca Madencilik Ltd. Şti. ile sözleşme yapılmasını istemesi üzerine, Erdil Madencilik Ltd. Şti. ile yapılan sözleşme nüshalarının iptal edildiği, Akçakoca Madencilik Ltd. Şti. ile yeni bir sözleşme yapıldığı, belediye başkanlığındaki resmi kayıtların da bu şekilde tanzim edildiği, belediyeye yapılan ödemelerin de Akçakoca Madencilik Ltd. Şti. tarafından yapıldığı, taraflar arasında 02.10.2006 tarihinde imzalanan sözleşmenin 5 yıl süreli olduğu, sözleşmenin 5. maddesi gereğince, 5 yıllık sözleşme süresi içerisinde 3 kez belediyeye ödeme yapılmaması halinde, sözleşmenin hiçbir ihtara gerek kalmaksızın fesih edilmiş sayılacağı, bu hüküm gereğince kirayı ödemeyen davacı tarafa davalı belediyece 24.01.2007 tarihinde bildirim yapıldığı, ihtarnamenin davacı şirkete 29.01.2007 tarihinde tebliğ edildiği, davacı Akçakoca Madencilik Ltd. Şti.'nin herhangi bir yanıt vermemesi nedeniyle davalı belediyenin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini davacı yükleniciye bildirdiği, akabinde aynı şekilde 12.06.2007 tarihinde dava dışı Öcal Gıda Ltd. Şti. ile yeni bir sözleşmenin yapıldığı, istenilen bilgi ve belgelerin tamamlanmamış olması nedeniyle davalı belediyece yapılan feshin haklı olup olmadığı hususunda kesin bir kanaate varılamadığı, davacı tarafça da yemin teklif edilme hususunun kabul edilmesi üzerine HMK'nın 227/1. maddesi gereğince davalı ... yemin teklif edildiği, yemin metnine göre yeminin yaptırıldığı, sonuçta davacı ile davalı ... arasında yapılan 02.10.2006 tarihli sözleşmenin imza tarihinden itibaren davalı belediyece teslime kadar geçen süre içerisinde, davacı tarafça sözleşme gereğince kum ocağının işletilmesi konusunda herhangi bir üretimin yapılmadığı, çıkarılacak malzemenin % 25'nin davalıya verilmesi konusunda temerrüde düşüldüğü, ayrıca davacı tarafa ait olacak % 75 oranındaki kum ve çakılın taşınması işinden, sözleşme gereğince belediyenin alacağı taşıma bedelinden mahrum kaldığı, fesih tarihine kadar belediyeye taşınması için kum ve çakıl verilmediği, bu nedenle belediye tarafından taşımanın yapılamadığı, taşıma yapılmadığından sözleşmenin 5. maddesi gereğince davacı tarafça belediyeye taşıma ücretinin ödenmediği, bu duruma davacı tarafça sebebiyet verildiği, davalı belediyenin sözleşmeyi feshetmesinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davanın, taşıma sözleşmesinin haksız feshine dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı tarafça gerek taşıma sözleşmesinin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiğinin gerekse de dava konusu kum ocağındaki makine ve tesislerin kendisine ait olduğunun ve kendisi tarafından yapıldığının ispatlanamadığı, tam aksine 25.02.2011 tarihli keşifte dinlenen dava dışı ...'ın, kum ocağındaki tüm tesislerin kendisi tarafından imal edildiğini ve kendisince bu yerde işe başlandığında hiçbir yapının olmadığını bildirdiği, buna karşılık davacı tarafça kendisine davalı tarafından yer teslimi yapıldığının kabul edildiği, davacının iddialarını ispatlayamaması karşısında mahkemece davacıya yemin teklif hakkının hatırlatılmasında ve bunun sonucunda da davacı tarafça sunulan yemin metni doğrultusunda eda edilen yemine dayanılarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 21/04/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Somut olayda; davacı vekili, taraflar arasında yapılan “kum ve çakıl eleme yıkama tesisi makine ekipman ve personel kira sözleşmesi ve taşıma sözleşmesi” başlıklı beş yıl süreli ve 02.10.2006 tarihli sözleşme ile üretilecek kum ve çakılın %25'inin davalı belediyeye, kalanının ise (%75) makine, personel ve ekipman bedeli olarak davacıya kalacağının kararlaştırıldığını, sözleşme gereği davacının yolları yapıp ekipmanları temin ederek personel istihdam ettiğini, davalının ise sözleşmeyi haksız feshettiğini ileri sürerek uğranılan zararın giderilmesini istemiş, davalı vekili ise kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalının sözleşmeyi feshettiğini ileri sürmüştür.
    Dava, hasılat kira sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Zira, TBK m. 357 (eBK m. 270) hükmü uyarınca, hasılat kirası, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasının ve ürünlerin devşirilmesinin bedel karşılığı üstlenildiği sözleşmedir. Kira ise, kira bedelinin devşirilecek ürünün belli bir oranıdır. Bununla birlikte kira nakit olarak da kararlaştırılabilir. Nitekim taraflar sözleşme konusu kum ocağından üretilecek kum ve çakılın %25'inin kum ocağının sahibi olduğu anlaşılan davalıya verileceğini kararlaştırmışlardır. O nedenle Bölge Adliye Mahkemesince taraflar arasında kurulan hukuki ilişki taşıma sözleşmesi olarak nitelendirilip sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
    TBK m. 369(e BK m. 286) uyarınca, önemli sebeplerin varlığı halinde, yasal fesih bildirim süresine uymak şartıyla hasılat kira sözleşmesi her zaman feshedilebilir. Kira bedelini ödemede temerrüt halinde bildirim süresi TBK m. 315 (e BK m. 260) hükmünde öngörülen süre olup yazılı bildirimin kiracıya yapıldığı tarih izleyen günden itibaren işlemeye başlar. Söz konusu süre, TBK m. 315 uyarınca on gün olmakla birlikte, dava konusu olayın vuku bulduğu tarihte yürürlükte bulunan eBK m. 260 uyarınca otuz gündür. Hal böyle olmasına rağmen, davalı gönderdiği ihtarnamede kira bedelinin ödenmesi için Kanunda öngörülen süreyi vermediğinden sözleşmenin feshi gerçekleşmiş olmaz. O nedenle bu husus gözetilmeden sonuca gidilmesi ve dolayısıyla davanın reddi doğru olmadığı gibi Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bu nedenlerden dolayı Kararın bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmamaktayım.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi