MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın üzerine atılı suçun, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 456/2. maddesi kapsamında kaldığı ve zamanaşımı yönünden 765 sayılı TCK hükümlerinin sanık lehine olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, atılı suç için suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, 5271 sayılı CMK"nin 231/8. maddesinin son cümlesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının durduğu gözetilerek,
Suç tarihi olan 22.05.2005 tarihi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihi olan 18.11.2008 tarihi arasındaki süre ve denetim süresi içerisinde işlenen suçun suç tarihi olan 17.05.2011 tarihi ile açıklanan hükmün temyiz inceleme tarihi olan 08.01.2019 tarihi arasındaki süre birleştirildiğinde, yargılamaya konu eyleme ilişkin suç tarihi olan 22.05.2005 tarihi ile temyiz inceleme tarihi arasında 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK"un 322. ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 08.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.