3. Hukuk Dairesi 2016/1743 E. , 2017/12915 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının, elektrik aboneliğinden kaynaklanan alacak için aleyhine başlatılan takibin bir bölümüne haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki kısmi itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, esas yönünden ise davacı tarafça 2005 yılında kaçak elektrik kullandığının ileri sürülmesi nedeniyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tesbit davası açtığını, yapılan yargılama sonucunda verilen 15.03.2012 gün ve 2008/120 E. 2012/143 K. sayılı ilam ile 2.741,65 TL borçlu olduğunun belirlendiğini, iş bu borcun tüm masraf, faiz ve ücretleri ile birlikte davaya konu icra dosyasına ödendiğini, ancak davacı tarafça borçlu olmadığı belirlenen kısım yönünden de takip yapılmış olması nedeniyle bu tutar yönünden takibe itiraz ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; aldırılan bilirkişi raporu ile takibe konu asıl alacak bedeli ve ferilerinin tamamının davalı tarafından ödendiğinin belirlendiği, bu bağlamda açılan itirazın iptali davasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır.İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca itirazın iptali davası bir yıllık süreye tâbidir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davasının, borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın kendisine (varsa vekiline) tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde açılması zorunludur. Zira, İİK’nın 67. maddesinde gösterilmiş olan bir yıllık süre, hak düşürücü süredir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu takibin 16.01.2012 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 27.01.2012 tarihinde alacağın 4.651,26 TL"lik bölümüne itiraz ettiği, gerekli tebligat gideri olmadığından itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilemediği, davacı alacaklı vekilinin 28.03.2012 tarihinde itiraz dilekçesinin tarafına tebliğ edilmesi için icra müdürlüğüne dilekçe verdiği, ancak takip dosyası içerisinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline tebliğine dair belge bulunmadığı, eldeki itirazın iptali davasının ise 11.06.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, mahkemece; öncelikle icra müdürlüğü tarafından itiraz dilekçesinin talepte bulunan davacı alacaklı vekiline tebliğ edilip edilmediğinin usulünce araştırılması, itiraz dilekçesi tebliğ edilmişse hak düşürücü sürenin dolup dolmadığının araştırılması ve ondan sonra ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir
2- Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.