20. Hukuk Dairesi 2015/807 E. , 2015/6393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... köyü 132 ada 89 ve 96 sayılı parseller arasından geçen yolun kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunduğu halde, kadastro sırasında paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tesbit dışı bırakıldığını ileri sürerek, tesbitin iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden davanın görevsizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.02.2009 tarih ve 2009/1868 - 2156 sayılı ilâmı ile “Taşınmazın kadastro sırasında tesbit tutanağı düzenlenmiyerek tesbit harici bırakıldığı, 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi hükmü gereğince kadastro mahkemesinin görevinin taşınmaz hakkında kadastro tesbit tutanağının düzenlendiği tarihte başlayacağından, davaya bakma görevi genel mahkemeye ait olup, mahkemece bu gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından” bahisle onanmış, onama kararı üzerine görevsizlik kararı kesinleşerek dava dosyası asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenerek, davanın kabulü ile; teknik bilirkişi .... tarafından düzenlenen 09.08.2010 günlü rapora ekli krokide B1 harfi ile gösterilen 89,88 m² yüzölçümündeki çekişmeli taşınmaz bölümünün yol olarak tespit dışı bırakılması işleminin iptaline, anılan taşınmaz bölümünün bitişiğindeki ...ı ile birleştirilmek suretiyle tek parsel halinde orman niteliği ile adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 18.10.1976 tarihinde 1744 sayılı Kanuna göre ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile 09.07.2007 - 08.08.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi (kurulu) tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hükmün 2,3, ve 4. bentlerinin kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 25/06/2015 günü oy birliği ile karar verildi.