Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8005
Karar No: 2022/3201
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8005 Esas 2022/3201 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/8005 E.  ,  2022/3201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.04.2018 tarih ve 2016/366 E- 2018/637 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.10.2020 tarih ve 2018/2153 E- 2020/881 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili davacı banka ile davalılardan Hamurcular Gıda Akaryakıt İnşaat Tarım Tütün Nakliyat Tic. ve San. A.Ş. arasında 25.04.2013 tarih ve 1 sayılı Genel Ticari Kredi Sözleşmesi ile 26.01.2015 tarihli ve 2 sayılı Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve kredi kullandırıldığını, diğer davalılarında bu sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, firma hakkında yaptıkları araştırmada borçlarını ödeyemez hale geldiğinin, bir kısım taşınır veya taşınmazlarını ortaklarına ipotek veya rehin vermek sureti ile işlemler yaptığının tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili bankanın sözlü olarak borcun teminatlandırılmasını talep ettiğini, bu talebine olumlu yanıt alamadığından sözleşmeden kaynaklanan haklarını kullanarak davalı şirket ve kefillerine Gaziantep 8. Noterliği'nin 17.02.2016 tarih ve 04187 yevmiye sayılı ihtarname gönderildiğini ve hesabın kat edildiğini, ihtarnameye rağmen davalıların borcu ödemediklerini, bunun üzerine davalılar hakkında Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/228 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınarak Gaziantep 13.İcra Müdürlüğü'nün 2016/36644 esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalıların icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalıların icra takibine yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına ve takip konusu alacağın % 20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müvekkilleri davalılar ile davacı banka arasında 25.04.2013 tarihinde Genel Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerinin akde konu borçların süresi içerisinde ödenerek bankaya karşı yükümlülüklerini yerine getirerek hükümsüz hale geldiğini, ancak davacı bankanın 25.04.2013 tarihli Genel Ticari Kredinin ödenmediğinden bahisle hem ödenmiş, hem de hukuken geçersiz olan bir sözleşme ile icra takibi açtığını, davalılardan ...'nun bu sözleşmeden kaynaklanan kefalet borcunu ödediğini ve davacı bankaya herhangi bir borcunun kalmadığını, davacı bankaca diğer davalı müvekkilleri Hamurcular Gıda Akar. İnş. Tar. Tütün. Nak. Tic. San. A.Ş., ..., M. Ersin Hamurcu, ... ile 26.01.2015 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede davalılardan ...'nun kefaletinin bulunmadığını, kefaletlerin geçerli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki 25.04.2013 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesinde asıl borçlunun davalı Hamurcular Gıda Akaryakıt İnş. Tarım Tütün Nak. Tic. ve San. A.Ş., diğer davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'nun ise müteselsil kefil oldukları ve 2.875.000,00 TL miktara kefil oldukları, yine taraflar arasındaki 26.01.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde asıl borçlunun davalı Hamurcular Gıda Akaryakıt İnş. Tarım Tütün Nak. Tic. ve San. A.Ş., diğer davalılar ..., ..., ...'nun ise müteselsil kefil oldukları ve 3.450.000,00 TL miktara kefil oldukları, ...'nun bu sözleşmeye taraf olmadığı hususlarının sabit olduğu, sözleşme hükümleri gereğince hesabın katedildiği, ayrıca bankanın ödenmeyen çekler yönünden depo talebinde bulunduğu, mahkemece dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak alınan bankacı bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın uygun görüldüğü, buna göre takip tarihi itibariyle davalı şirketin 1.400.000,00 TL asıl alacak, 1.380,82 TL işlemiş faiz, 69,04 TL BSMV ve 481,60 TL ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücretini ödeme ve de 1.500.000,00 TL teminat mektubu ile 63.210,00 TL çek yasal yükümlülük tutarının depo etme yükümlülüğü bulunduğu gayri nakdi alacak bakımından takip talebi ödeme yönünde ise de, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince talebin depo bakımından kabul edildiği, bu nedenle davalı şirket açısından belirtilen miktarlar bakımından itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, sözleşmelerde kefil olan davalılar bakımından ise, Türk Borçlar Kanunu'nun kefalete ilişkin 581 ve devamı maddelerine göre sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı azamî miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi gerektiği, TBK' nın 584.maddesi hükmü kapsamında kefaletin geçerliliği için eş rızasının gerektiği, 25/04/2013 ve 26/01/2015 tarihi itibariyle şirket ortaklarının ... ..., ... ve ... oldukları, ...' nun ortaklığının 18/09/2012 tarihi itibariyle son bulduğu, davalı ...' nun bekar olduğu, ... dışındakilerin aynı zamanda şirketin yöneticisi olduğu nazara alındığında diğer şekil şartlarına da haiz olan sözleşmeler nedeniyle müteselsil kefaletlerinin
    geçerli olduğu, ... bakımından ise ortaklığının sözleşme tarihinden önce 18/09/2012 tarihinde son bulması nedeniyle kefaletinin geçerliliği için eşinin rızasının gerektiği, ancak bu yönde verilmiş bir rızanın bulunmaması nedeniyle kefalet sözleşmesinin ... bakımından geçerli olmadığı, her ne kadar davacı taraf bu hususun Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanmaması sebebiyle geçerli olmadığını savunmuş ise de, TTK'nın 490.maddesi gereğince devir için tescil zorunluluğu bulunmadığından geçerli bir devir söz konusu olduğu, TBK'nın 583 ve 584.maddesi hükmündeki emredici hükümler nazara alındığında ilanın yapılmamış olmasının kefaleti geçerli hale getirmeyeceği, bu nedenle davalı ... açısından davanın reddi gerektiği, davalı ...'nun 25.04.2013 tarihli sözleşmede imzası mevcut olup 26.01.2015 tarihli sözleşmede kefil olmadığı, ilk sözleşmede kefil olunan 2.875.000,00 TL açısından itirazın haksız olduğu, bu davalı açısından talebin bununla sınırlı olduğu bu nedenle itirazının yerinde olmadığının kabul edildiği, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davalı ... bakımından kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davalı ... bakımından davanın reddine, davalı ... lehine tazminat talebinin reddine, diğer davalılar ... , ... ve ... ile ... açısından davanın kabulü ile Gaziantep 13. İcra Dairesi'nin 2016/36644 esas sayılı takip dosyasında 1.400.000,00 TL asıl alacak, 1.380,82 TL işlemiş faiz, 69,04 TL BSMV ve 481,60 TL ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti ile 1.500.000 TL teminat mektubu ve 63.210,00 TL çek yasal yükümlülük tutarının depo edilmesi açısından davalıların yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına (davalı ...'nun müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu miktarın 2.875.000,00 TL ile sınırlı tutlmasına), fazlaya dair talebin reddine, hükmolunan nakdi alacağın (1.401.499,86 TL) %20'si oranında icra inkar tazminatının (280.289,97 TL) davalılar ... , ... ve ... ile ...'den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; dava konusu kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarihlerde davalı ...'nun asıl borçlu ...'nin ortağı ve yöneticisi olmadığı ve davalı ...'nun kefaleti için eşinin rızasının alınmadığı sabit olduğundan mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi