Esas No: 2020/7873
Karar No: 2022/3176
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7873 Esas 2022/3176 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalı bankadan aldığı 640.000 TL'lik kati teminat mektubunun nakde çevrilmesi için başvurmuştur ancak banka talebi kabul etmemiştir. Davacı, bankanın usulsüz davrandığı gerekçesiyle tazmin talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince davacının usulüne uygun talepte bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının usulsüz tazmin talebinin esastan reddine karar vermiştir. Temyiz istemi de reddedilmiştir. HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varılarak kararın onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: HMK'nın 353/1-b.1 ve 370/1.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.11.2018 tarih ve 2018/347 E. - 2018/737 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 06.10.2020 tarih ve 2019/678 E. - 2020/945 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının Ordu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü hizmet binası inşaatı yapım işini dava dışı Altınordu Yapı Endüstrisi Gıda San. Tic.Ltd.Şti'ye ihale ettiğini, sözleşme gereği yüklenicinin müvekkiline davalı banka tarafından düzenlenen kesin teminat mektubu sunulduğunu, teminat mektubunun süresinin 10/04/2017 tarihine kadar uzatıldığını, teminat mektubunun nakde çevrilmesi için davalı bankaya 07/04/2017 tarihli yazı ile başvuruda bulunulduğunu, davalı bankaca teminat mektubuyla korunan ve ortaya çıkan riskin gerekçesi belirtilmediğinden bahisle tazmin talebinin kabul edilmediğini, bankanın yetkisi olmadığı halde risk değerlendirme analizi yaparak söz konusu taahhüdünü ihlal ettiğini ileri sürerek 640.000,00 TL kati teminat mektubu bedelinin avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının bankaya müracaatında riskin gerçekleştiğine dair hiçbir ifade de bulunmadığını, söz konusu teminat mektubunun nakde çevrilerek bildirilen hesaba yatırılmasının talep edilmesi dolayısıyla tazmin talebinin hukuken usulune uygun olmadığı yönünde yanıt verildiğini, bu cevap üzerine 12/04/2017 tarihli yazı ile teminat mektubunun süresinin 31/10/2017 tarihine kadar uzatılması, bu durumun mümkün olmaması halinde teminat mektubunun nakde çevrilmesinin istendiği, tazmin talebinin hukuken usulune uygun olmaması ve teminat mektubunun süresinin uzatılması talebinin süresi içinde yapılmadığından istemin mümkün olmadığının bildirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre;teminat mektubu vermekle bankaların mücerret bir borç altına girmeyip belirli bir yükümlülüğün yerine getirilmesini garanti etmeleri nedeniyle yazılı tazmin talebinde mutlaka lehtarın teminat mektubuyla garanti edilen yükümlülüğünü yerine getirmediğinin belirtilmesi gerektiği, vadeli teminat mektubunun tazmini şeklindeki talebin teminat mektuplarının niteliğiyle bağdaşmadığı, zira tazminat talebinde riskin doğup doğmadığının anlaşılamadığı, davacının usulune uygun tazmin talebinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; garanti sözleşmesi niteliğindeki banka teminat mektubu ile bankanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan bir riskin garanti edildiği, bankanın mücerret borç taahhüdünün söz konusu olmadığı, bankaya hitaben yazılan yazılarda "teminat mektubunu tazmin ediniz" veya "teminat mektubu irat kaydedilmiştir" şeklindeki beyanların yeterli olmayacağı, somut olayda davacı kurum tarafından yazılan yazıyla teminat mektubunun tazmin edilmesinden bahsedilmekte ancak riskin gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir bilgiye yer verilmediği, dolayısıyla davacı kurum tarafından usulüne uygun tazmin talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 20/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.