Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22630
Karar No: 2017/12966
Karar Tarihi: 28.09.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22630 Esas 2017/12966 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/22630 E.  ,  2017/12966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, kızı ile evli olan ...’ın 2001 yılında ..."ya gittiğini, yurt dışında bulunduğu sırada müvekkilini arayarak, eşinin ve çocuğunun oturabilmesi için babası olan davalı ...’nin ait tek katlı evinin üstüne kat çıkmasını istediğini, evin yapımı için gerekli masrafları göndereceğini taahhüt ettiğini, damadının sözüne itibar ederek ev yaptırdığını, evin inşası için 2003 yılında 46.000,00 TL masraf yaptığını, davalı ..."ın 2009 yılında kızı ile boşandığını, kızının ve kendisinin bu evden faydalanma imkanlarının kalmadığını ileri sürerek, evin inşası için harcanan 46.000,00 TL"nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, zamanaşımını durduran veya kesen bir sebebin bulunmadığı, davacının talebinin her iki davalı açısından da ayrı ayrı zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 26.03.2015 tarih ve 2015/915 E., 2015/5062 K.sayılı ilamı ile; "davacının, davaya konu harcamayı 2003 yılında yaptığı, davalı ..."ın, davacının kızı aleyhine 05.09.2008 tarihinde boşanma davası açtığı, 28.10.2009 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verildiği, hükmün, 31.05.2011 günü kesinleştiği, eldeki davanın 25.02.2010 günü açıldığı, bu bağlamda, dava konusu olayda zamanaşımı süresinin başlangıç anının, davacının kızı ile davalının boşanma kararının kesinleştiği an olduğu, bu bağlamda; dava tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğramadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca mahkemece; davalı tarafın zamanaşımı def"i reddedilip, işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçelerle davanın zamanaşımından reddine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2) Ancak, somut olayda; davacı, davalı ...’ın isteğiyle, davalı ...’nin evinin üzerine kat çıktığını, inşa masrafını kendisinin karşıladığını iddia ederek; bunların sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iadesini talep etmektedir. Bu bağlamda, taraflar arasındaki temyize konu uyuşmazlık; davalıların tasarruf ve kullanımında bulunan evin davacı tarafından yapılıp yapılmadığı buna bağlı olarak davalıların davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmedikleri noktasında toplanmaktadır.
    Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminin kabulü için; davacının, aleyhine sebepsiz zenginleşildiğini ispat etmesi gerekir. Zira; Türk Medeni Kanunu"nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Diğer taraftan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. (HMK m.190)
    Eldeki davada, davacı; iddialarını ispat edebilmek için tanık deliline başvurmuş olup, tanık ... ... “davacının dava konusu evi yapmak için kendisinden borç aldığını belirtmiş, ancak davalıların evin yapımında katkıları olup olmadığını bilmediğini” ifade etmiştir. Davacı tarafça isimleri bildirilen diğer tanıklar da evin yapımında finansmanı kimin sağladığını bilmediklerini beyan etmiştir. Bu bakımdan davacının iddiasını doğrular başkaca ifade olmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; davacı tanıklarından ..."ın “ davacının ev için kendisinden borç aldığına” dair beyanı dışında davacının iddiasını doğrular başkaca tanık beyanı olmadığı; ayrıca dosya içindeki banka dekontlarından, gerek davacı gerekse davacının kızı adına davalı ... ve zaman zaman başka kimseler tarafından para gönderildiği, davacının evi kendi parası ile yaptırdığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Her ne kadar, davacı; evi kendi parasıyla yaptırdığını tanık beyanıyla ispat edememiş ise de; dava dilekçesinde yemin deliline dayandığından; davacıya, karşı tarafa yemin yöneltme hakkı olduğunun hatırlatılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; ispat yükü kendisine düşen ve iddiasını mevcut delillerle ispatlayamayan davacıya, davalılara yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılıp, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme sonucu, bu husus gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi