Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme-yalan tanıklık
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında; TCK’nın 85/1, 22/3, 62, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Sanık ... hakkında; TCK"nın 272/3, 62, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanık ..."in, yalan tanıklık suçundan ise sanık ..."in mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri ve katılan ve vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafinin sanığın ters yolda gittiğine dair delil bulunmadığına, son sözün sanığa verilmediğine, katılanın bir nedene dayanmayan, vekilinin ise taksirle öldürme suçu yanında trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve suç delillerini gizleme suçlarının da oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ... hakkındaki hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
Sanık ... hakkındaki hükmün incelenm...e gelince;
Katılanın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, sanık müdafinin temyiz itirazlarına gelince;
Sanık ..."in mahkeme huzurundaki yeminli ifad...de, “olay gecesi, muhasebeciliğini yaptığı benzinlikte odasında bulunduğu sırada, daha önceden tanıdığı sanık ... ve kardeşi ..."in odasına telaşlı bir şekilde geldikleri ve yolda yaralı gördüklerini söyledikleri, yaralının yanına petrol şirketinin aracı ile gittikleri ve yaralıyı araca koyarak hastaneye götürdükleri” şeklindeki tüm aşamalardaki değişmeyen beyanları karşısında; sanığın olayı görmediği, kasten yalan söyleme ve gerçeği inkar etme maksadı içinde bulunduğuna dair bir delilin bulunmadığı, tanıkların anlatımı ile sanığın beyanı arasındaki çelişkinin ancak bir vicdani kanıyı oluşturabileceği ve yalan tanıklık suçu için k... kanıt oluşturmayacağı gözetilmeksizin unsurları oluşmayan müsbet suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.