20. Hukuk Dairesi 2015/1553 E. , 2015/6477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin ... 2. Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R -
Dava, taşınmazların TMK"nın 1026. maddesine göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. madesi gereğince tapu sicilinden terkini istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarına başlandığı ve taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği, bu durumda davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Kadastro Mahkemesi tarafından ise, dava konusu taşınmazların yenileme sebebiyle tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
2859 sayılı Kanunun 1. maddesinde, "Teknik nedenlerle yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden veya eksikliği görülen ve en az bir mevki veya ada biriminde zemindeki sınırları gerçeğe uygun şekilde göstermediği tespit edilen tapulama ve kadastro paftaları, bu Kanun hükümlerine göre Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve ilgili bakanın onayı ile yenilenir. Buna göre tapu sicilinde gerekli düzeltmeler yapılır." Aynı kanunun 4. maddesinde ise "Pafta yenileme işlemlerinin yalnızca teknik çalışmaları kapsayacağı, tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı," hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlar hakkındaki mülkiyete ilişkin ilk kadastro tespit işleminin 1952 yılında yapıldığı, bir kısmı itirazsız bir kismı ise hükmen tapu siciline tescil edilmiş olduğu, ayrıca dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde 1983 yılında ... Kadasrosunun yapıldığı, bilahare kadastro yenileme çalışması yapıldığında, ... Tapu Sicil Müdürlüğünün 13.07.2011 tarihli yazıları ile taşınmazların mükerrer olduğunu, 30 gün içinde dava açılmadığı takdirde tapu sicilinden terkin edileceğinin bildirilmesi üzerine, ikinci kadastro işleminin 6831 sayılı ... Kadastro Kanununa göre yapılan orman kadastro çalışmaları olduğu, bu ikinci kadastro işleminin mükerrer sayılamayacağı, bu durumda sonraki tescil tapularının geçerliliğine karar verilmesi istendiği anlaşılmış, dava mülkiyete dayalı olarak açılmış olup, yenileme çalışmasına yönelik bir itiraz söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, ayrıca 2011 yılında yenileme çalışmaları yapılarak taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yenileme kadastro tutanağı düzenlendiği ve mevcut dava nedeniyle tutanakların davalı olarak kadastro mahkemesine aktarıldığı ve eldeki dava ile birleştirilmiş ise de, 29.11.2006 tarihli, Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, “Uygulama öncesi davalı olup da davaları devam eden taşınmazlardan;
a) Mahalli hukuk mahkemelerinde davalı olan taşınmazlardaki uyuşmazlık konusu, sınıra ve yüzölçümüne yönelikse bu davalara konu sınırlar, paftasında itirazlı mülkiyet sınırı olarak teknik yönetmelikteki özel işareti ile gösterilir ve yüzölçümü kesinleştirilmez” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Buna göre; yenileme öncesinde taşınmaz hakkında yüzölçümü ve sınır ihtilafına ilişkin genel mahkemede bir dava var ise, taşınmaz davalı olarak kadastro mahkemesine aktarılır.
Maddesi gereğince, dava dilekçesi içeriği ve çekişmeli taşınmazların yenileme tutanak asılları incelendiğinde, taşınmazların sınır ve yüzölçümüne ilişkin bir uyuşmazlığında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava, mülkiyete dayalı olarak açılmış olup, yenileme çalışmasına yönelik olarak taşınmazların sınır ve yüzölçümüne ilişkin bir itiraz söz konusu olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.