4. Hukuk Dairesi 2010/4940 E. , 2011/4750 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 02/06/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü"nde doktorasını tamamlayarak 30.7.2006 günü ilan edilen "Yardımcı Doçent Doktor" kadrosuna atanmak üzere başvurduğunu, jüri tarafından yapılan değerlendirmede ilk sırada yer aldığı halde Rektör ve Dekan olan davalıların, jüri tarafından yapılan değerlendirmelerin adaylar hakkında görüş oluşturmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle yeni bir jüri oluşturulduğunu, yeni jüri tarafından yapılan değerlendirmede ikinci sırada kaldığından atamasının yapılmadığını, yardımcı doçent kadrosuna atanmamasına ilişkin 12.1.2007 gün ve 148-97 sayılı işlem ile aynı kadroya dava dışı kişinin atanmasına ilişkin işlemin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemi ile açtığı davada verilen 08.06.2007 günlü yürütmenin durdurulması kararı üzerine, 14.09.2007 günü yardımcı doçent kadrosuna atandığını; ancak, 3 gün sonra, 17.09.2007 günü, atama işlemi geri alınıp önceki görevine döndürüldüğünü, yargı kararının etkisiz bırakılamaya çalışıldığını belirterek, yargı kararının uygulanmaması nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalılar ise; ilk jüri tarafından yapılan değerlendirme yeterli olmadığından ikinci jürinin oluşturulduğunu, yürütmeyi durdurma kararının uygulandığını, yürütmeyi durdurma kararının gerekçesinin davacının yardımcı doçent kadrosuna atanması ile ilgili olmadığını ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel mahkemece; yürütmeyi durdurma kararının, davacının yardımcı doçent kadrosuna atamasını kapsamayıp yardımcı doçent kadrosuna yapılan atamanın davalılar tarafından geri alınarak davacının araştırma görevlisi olarak önceki görevine atanmasına ilişkin 28.08.007 günlü Rektörlük olurunun iptaline yönelik davada İstanbul 5. İdare Mahkemesi tarafından verilen karar gerekçesinin yardımcı doçent kadrosuna yapılan atamada izlenecek usule ilişkin olduğu, yasal yöntem izlenmeden yapılan atamanın geri alınmasının hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Dosya içeriğinden; Davacının İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü araştırma görevlisi olarak görev yaptığı, aynı birimde yardımcı doçent kadrosu için yapılan ilan üzerine başvuruda bulunduğu, jüri değerlendirmesinde en yüksek puanı alarak atamaya hak kazandığı, jüri tarafından adaylara verilen farklı puanlar nedeniyle adaylar hakkında yeteri kadar bilgi ve kanı oluşmadığı gerekçesiyle oluşturulan ikinci jüri tarafından yapılan değerlendirmede davacının ikinci sırada yer alması nedeniyle ilk sırada bulunan başka bir kişinin atamasının yapıldığı; davacı tarafından yardımcı doçent kadrosuna atanmamasına ilişkin işlem ile aynı kadroya başka bir kişinin atanmasına ilişkin işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan İstanbul 5. İdare Mahkemesi"nin 2007/372 Esas sayılı dava dosyasında “…mevcut jüri üyelerine adaylar arasındaki puan farklılıklarının kendi raporları ile açıklanmasının istenmesi gerekirken, ilk jüri üyelerinin yaptıkları değerlendirme sonucunda adaylar için verdikleri puanların farklılıklarını anlamak amacıyla uzmanlık alanı olmayan astronomi, biyoloji ve fizik bilim dallarından oluşan yeni bir komisyon oluşturularak değerlendirme yaptırılması ve bu komisyon raporu esas alınarak atamanın yapılması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık…” bulunmadığı gerekçesiyle 08.06.2007 günlü yürütmeyi durdurma kararı verildiği; 13.08.2007 günü tebliğ edilen yürütmeyi durdurma kararı uyarınca davacının 14.09.2007 gününde yardımcı doçent kadrosuna atandığı; ancak, yapılan olağan denetim üzerine yazılan 17.09.2007 gün ve 43531 sayılı yazıda “…yürütmeyi durdurma karar gerekçesinin davacıyı yardımcı doçent kadrosuna atamayı gerektirmediği, usulü eksiklikler giderilerek tekrar bir karar verilmesi gerektiği…” belirtilerek davacının yardımcı doçent kadrosundan alınıp 28.08.2007 günlü Rektörlük oluru iptal edilerek önceki görevine döndürüldüğü; geri alma işlemine ilişkin 17.09.2007 gün ve 43531 sayılı işlemin iptali istemiyle İstanbul 5. İdare Mahkemesi"nde açılan davanın “...verilen yürütmeyi durdurma kararının yardımcı doçent kadrosuna atanma sırasında izlenecek usule ilişkin bulunması nedeniyle yasal prosedür izlenmeden yardımcı doçent kadrosuna atanan davacının bu işlem geri alınarak eski kadrosuna atanmasında hukuka...” aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalara göre davacı, önce yürütmeyi durdurma kararı uyarınca yardımcı doçent kadrosuna atanmış, daha sonra yürütmeyi durdurma karar gerekçesinin yardımcı doçent kadrosuna atamayı kapsamadığı gerekçesiyle atama kararı geri alınmıştır.
Yerel mahkemece, yürütmeyi durdurma istemi ile açılan dava dosyasındaki istem ve yürütmeyi durdurma kararının gerekçesine göre yargı kararının uygulanmadığı, uygulanmış gibi davranıldığı ve yargı kararının etkisiz bırakıldığı gözetilerek, davacının uğradığı zararın kapsamı belirlenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/04/2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 27/04/2011