Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/152
Karar No: 2017/13094
Karar Tarihi: 02.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/152 Esas 2017/13094 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/152 E.  ,  2017/13094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali-tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, tarafların ..."nun mirasçıları olduğunu, murisin 03/05/2011 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın vefatından 3 ay önce ..... Noterliği"nin 09/02/2011 tarih ve ..... yevmiye no"lu resmi vasiyetnamesini düzenlediğini, bu vasiyetnamenin .....Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/418 E sayılı dosyası ile açılarak okunduğunu, dava konusu vasiyetnamenin içeriğinin çelişkili olduğunu, şöyle ki vasiyetnamenin 1. bölümünde müteveffanın sadece serbestçe tasarruf edeceği terekesinin yarısını, miras payına ek olarak davalı oğlu ..."ya verilmesini isterken, 2. Bölümde ise mirasından sadece oğlu .... pay almasını ve terekenin 1/2"sinin miras payına ek olarak ..."ya verilmesini istediğini, dava konusu vasiyetnamenin çelişkili olarak düzenlenmesi nedeniyle vasiyetnamenin iptalinin gerektiğini, bunun yanında müteveffanın, kendisinin evliliğine baştan beri karşı çıktığını ve bu nedenle kendisini mirastan ıskat etmek istediğini, kızının istemediği biriyle evlenmesinin mirasçılıktan çıkartılma sebebi olarak vasiyetnamede yer almasının açıkça kanuna, hukuka, ahlaka aykırılık teşkil ettiğini, ayrıca müteveffanın vefat ettiğinde 73 yaşında olduğunu ve öncesinde çeşitli hastalıkları bulunduğunu, vasiyetname ekinde bulunan ...Devlet Hastanesi"ne ait doktor raporunu kabul etmediklerini, alınan raporun heyet raporu olmadığını, murisin vasiyetname tarihinde fiil ehliyeti olup olmadığının araştırılması gerektiğini, gerek yaşının ilerlemiş olması gerekse ekonomik olarak davalı oğlu ..."ya bağımlı hale gelen müteveffanın kendisine ait şirket hisselerin tamamını davalı ..."a bırakmak istemesinin bu bağımlılıktan kaynaklandığını belirterek, ..... Noterliği"nin 09/02/2011 tarih ve 01285 yevmiye no"lu vasiyetnamenin iptaline, iptal edilmediği takdirde mirasçılıktan çıkarmanın iptaline ve fazlaya dair hakların saklı tutularak tenkis ile tereke mallarına tedbir konulmasına karar verilmesi talep edilmiştir
    Davacı, (2015/100 esas sayılı birleşen dava dosyasında), müteveffa ... tarafından ...1. Noterliği"nin 09/02/2011 tarihli 01285 yevmiye no"lu vekaletnamesinin şekil şartlarına uyulmadan düzenlendiğini, vasiyetnamenin yapılmasına tanık olarak katılan Sedat Kuzakçı"nın beyanları uyarınca vasiyetnamenin Türk Medeni Kanunu"nda öngörülen şekilde düzenlenmediğinin ortaya çıktığını, tanık Sedat Kuzakçı"nın kahvede otururken diğer tanık Mehmet Kaya tarafından kendisine şahitlik teklif edildiği, kimliğini Mehmet Kaya"ya verdiği, yarım saat sonra Noter memurunun kendilerini çağırdığı ve sadece isminin yazılı olduğu yeri imzaladığını belirttiğini, tanığın vasiyetnamenin mirasbırakanın son arzularına uygun olduğuna tanıklık etmediğini beyanla, şekil şartlarına uygun düzenlenmeyen vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, dava konusu vasiyetnamenin 1. bölümünde murisin oğlu ... lehine yapmış olduğu tasarrufa ilişkin detaylı bir açıklamanın bulunduğunu, 2. bölümde ise her üç çocuğu hakkındaki irade beyanını yansıttığını, vasiyetnamenin dikkatli okunması halinde 1 ve 2 no"lu bölümler arasında çelişki bulunmadığının görüleceğini, vasiyetnamenin yapıldığı sırada müteveffanın algılama ve düşünme yeteneğinin azalmış olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, vasiyetnamenin hazırlanmasında hayali olarak örf, adet ve gelenek ile diğer etkin olumsuz nedenler aramanın gereği bulunmadığını, murisin ölüme bağlı tasarruf yetkisini akıl ve mantığını kullanarak hiçbir baskı altında kalmadan özgür irade ile kullandığını, dava dilekçesinde mirasçılıktan çıkarmanın iptalinin talep edildiğini, davacıyı mirasçılıktan çıkarma sebepleri mevcut olsa dahi davalılar olarak bu sebeplerin üzerinde durmak ve davacının saklı payını ortadan kaldırarak mirastan mahrum bırakmak düşüncesinde olmadıklarını, Türk Medeni Kanunu"nun 512 maddesindeki "... Sebebin varlığı ispat edilmemiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir" hükmü ile uygulama yapılmasını ve bu kapsamda davacının saklı payını almasını talep ettiklerini, dava konusu vasiyetname içeriğinden murisin davalı ... dışındaki diğer mirasçılarının da ancak saklı payları oranında mirastan pay alabileceklerini ifade ettiğini belirterek, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;
    -Davacı tarafın vasiyetnamenin iptaline yönelik açtığı davanın reddine,
    -Davacı tarafça, muris ... tarafından yapılan ve ...1 Noterliği"nin 09/02/2011 tarihli 1285 yevmiye no"lu vasiyetnamesi ile düzenlenen, davacı tarafın mirastan ıskatına yönelik tasarrufun iptali talebi ile açılan davanın kabulü ile, ...1 Noterliği"nin 09/02/2011 tarih ve ..... yevmiye no"lu vasiyetnamesinin, davacının saklı payı dışında yerine getirilmesine,
    -Temlik dışı tereke bulunmadığından tenkis talebinin değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
    2-)Somut olayda davacı, murise ait resmi vasiyetnamenin ehliyetsizlik veya şekil eksikliği yönünden iptalini, olmadığı takdirde dava konusu vasiyetname ile düzenlenen mirasçılıktan çıkarmanın iptali, bu talebi de kabul edilmediği takdirde saklı payı oranında vasiyetnamenin tenkisini talep etmiş, mahkemece, davalıların, davacının saklı payını almasına yönelik bir itirazları bulunmadığı yönündeki beyanları dikkate alınarak, dava konusu vasiyetnamenin mirastan ıskata yönelik tasarrufunun iptali ile ...1 Noterliği"nin 09/02/2011 tarih ve 1285 yevmiye no"lu vasiyetnamesinin davacının saklı payı dışında yerine getirilmesine karar verilmiştir. Bu durumda davacının saklı payını isteyebileceği açık olup, davacının saklı payının tespiti yönünden tenkis davasına devam edilerek tenkis talebinin incelenmesi zorunludur.
    Bilindiği gibi; tenkis (inidirim) davası, TMK"nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında, tenkis davası, Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G...., Miras Hukuku, ..., 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, ..., 2004, s.23).
    Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570).
    Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir. Bunun için, tereke ile ilgili bütün kayıt ve belgeler dosyaya getirtilmelidir. Murisin, temlik dışı taşınmazların tapu kayıtları ve diğer belgeleri mahkemece re"sen tespit edilir (Yargıtay 2.HD.23.06.2005, 8487-9834).
    Mirasbırakanın, saklı payı zedeleyip zedelemediği "net tereke" üzerinden hesaplanır. Net tereke ise, terekenin aktifinden terekenin pasifin indirilmesi ile bulunur. Terekenin aktifi; mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile denkleştirmeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Terekenin aktifini, temlik edilenler ile temlik dışı bırakılanlar oluşturmaktadır. Temlik edilenler ve temlik dışı olan taşınmazların mirasbırakanın ölüm tarihindeki değerine göre hesaplanır.
    Saklı paya elatmanın doğru olarak belirlenmesi için mirasbırakana ait her türlü mal varlığı değerinin saptanması gerekir. Terekenin pasifini, TMK"nın 507/2.maddesinde açıklandığı gibi, mirasbırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazım giderleri, mirasbırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri terekeden indirilir.
    Net tereke, bu şekilde tespit edildikten sonra; davacıların, net tereke üzerinden miras payı bulunur ve daha sonra saklı payları belirlenir.
    Bu durumda, davanın, TMK"nun 565.maddesi gereğince, tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkisde, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir.

    Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Sabit tenkis oranında tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı (MK.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.
    Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir ki o zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür"atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki fiyatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir.
    Tenkis davalarında tereke mevcudunun (temlik içi - temlik dışı) mahkemece resen araştırılması zorunludur. Zira mirasbırakan adına olan tereke mevcudunun mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle değerinin tesbiti; gerek sabit tenkis oranının hesaplanması, gerekse ihlal edilen mahfuz hissenin belirlenmesi için zorunludur. Bu sebeple, mahkemece davacının tenkis talebi yönünden tereke mevcudu belirlenmeksizin, temlik dışı tereke bulunmadığı gerekçesiyle tenkis talebinin değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Şu halde, mahkemece; murisin dava konusu vasiyetname ile tüm malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunduğu ve dava konusu vasiyetnamenin davacının saklı payı dışında yerine getirileceği göz önünde alınarak, tenkis davası şartları incelenmeli ve öncelikle mirasbırakanın tereke mevcudu belirlenmeli (HMK. md. 31), tereke kapsamındaki taşınır - taşınmaz mal varlığı hakkındaki bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya celbedilmeli, ondan sonra yukarıda anılan ilkeler esas alınarak, tenkis konusunda uzman bilirkişiden yukarıda belirtilen hususları da karşılayacak nitelikte rapor alınarak, saklı paylı mirasçı olan davacının saklı payı oranında tenkise karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi