Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13340
Karar No: 2017/13119
Karar Tarihi: 02.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/13340 Esas 2017/13119 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/13340 E.  ,  2017/13119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, (boşanmadan tefrik edilen eldeki davada) düğünde kendisine hediye olarak takılan 8 adet 22 ayar bilezik,3 adet 14 ayar bilezik,1 adet 22 ayar altın set takımı,80 cm. 22 ayar zincir kolye,altın kolye,10 adet çeyrek altın,1 adet Cumhuriyet altını,1.000 TL nakit paranın davalı tarafından kendisinden alınarak bozdurulduğunu ileri sürerek,bunların aynen iadesini mümkün olmadığından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL ziynet eşya bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;08.02.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet eşyaları yönünden talebini 16.645,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı,davacıya düğünde iddia edildiği kadar ziynet eşyası ve para takılmadığını,yine ziynetlerin düğün sonrası kendisi tarafından davacıdan alınarak bozdurulduğu yönündeki iddianın da asılsız olduğunu,nitekim mahkemeye sunulan .... kayıtlarında davacının bu davayı ailesinin zorlaması nedeniyle açtığını ve annesinin boşandığı zaman ziynet eşyalarını ikinci kez kendisinden alabileceği şeklindeki beyan ve zorlamaları nedeniyle ziynet talebini de boşanma davasına eklediğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece;davanın kabulü ile;16.645,00 TL ziynet eşya bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ziynet alacağı istemlidir.
    Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır.
    Türk Medeni Kanunu"nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.
    Ayrıca, 6100 sayılı HMK"nun 199.maddesinde ise, belge kavramı ""Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir."" şeklinde düzenlenmiştir.

    Yine, aynı kanunun 202.maddesinde ise delil başlangıcı kavramı "" (1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
    Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir."" şeklinde düzenlenmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;eldeki ziynet alacağı davasının 29.05.2013 tarihinde boşanma davası ile birlikte açıldığı,mahkemece 10.10.2014 tarihinde davacının ziynet alacağına ilişkin talebinin mahkemenin 2013/109 Esas sayılı boşanma dava dosyasından tefrik edilerek bu esasa kaydedildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece her ne kadar davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş ise de,davalının cevap dilekçesinde dile getirdiği ve boşanma dava dosyasında mevcut olan bilirkişi ...tarafından düzenlenen 24.01.2014 havale tarihli raporun 3(28.05.2013 tarihli),176(12.06.2013 tarihli) ve 177(12.06.2013 tarihli ) no’lu davacı ... tarafından davalı ...’a gönderilen ... dökümleri incelendiğinde davacının davaya konu ettiği ziynetlerin kendisinde bulunduğunu ikrar ettiği anlaşılmaktadır.Yine yukarıda da ifade edildiği üzere, ... kayıtları 6100 sayılı HMK’nun 199. maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunduğundan ve bu....kayıtlarının davacı tarafından davalıya gönderilmediği,ya da bunlara ekleme çıkarma yapıldığı yönünde davacı tarafın bir iddiası da bulunmadığından, bu kayıtların mahkemece eldeki dava dosyasında dikkate alınması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bu noktada ise, dosya kapsamında yer alan tanık beyanlarının davalı iddiasını destekleyip desteklemediği konusu gündeme gelmektedir.Dosya kapsamında yer alan tanık beyanları incelendiğinde ise,davalı tanık beyanlarının davalı iddiasını desteklediği,bir kısmının görgüye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tanık beyanları incelendiğinde ise,davacı tanıklarından ...’nun davaya konu edilen ziynetleri davacının üzerinde görmediği yönündeki beyanı dışında davacının iddiasını destekler nitelikte bir tanık beyanının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, boşanma dava dosyasında bilirkişi .. tarafından düzenlenen 24.01.2014 havale tarihli raporda yer alan 3(28.05.2013 tarihli),176(12.06.2013 tarihli) ve 177(12.06.2013 tarihli ) no’lu ... kayıtlarının yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve davalı tanık beyanlarının da bu ... kayıtlarındaki ziynetlerin davacıda bulunduğu yönündeki davacı ikrarını desteklediği nazara alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
    ,02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi