20. Hukuk Dairesi 2015/7786 E. , 2015/6609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, .... beldesi, ... mevkiindeki 2 adet taşınmazın kendilerine babalarından miras kaldığını ve uzun yıllardır zilyetliklerinde olduğunu, yörede 01.08.2002 tarihinde ilk kez yapılan ve 31.05.2005 - 30.11.2005 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu sırasında, öncesi tamamen orman dışında olan taşınmazların kadastro komisyonu tarafından orman sayılarak orman alanı içinde bırakıldığını, işlemin iptali ile taşınmazın tamamının orman alanı dışına alınmasını istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 526, 527 ve 528 orman sınır noktası içinde kalan 09.05.2006 tarihli krokide 828 m2 olarak gösterilen taşınmazda yapılan orman sınırlandırma işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06/10/2008 tarih ve 2008/10558 - 12192 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde davanın devamı sırasında arazi kadastro çalışmaları yapıldığı ve çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu yere 363 ada 1 parsel numarası verilerek tutanak düzenlendiği, bu dava nedeniyle bu parselin kesinleşmediği ve davalı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın aynı zamanda arazi kadastrosuna itiraza dönüştüğü düşünülerek tutanak aslı getirtilerek parsel üzerinde inceleme yapılmamış, dosya arasında bulunan ve davacının mahkumiyet aldığı Sulh Ceza Mahkemesi kararı gereği gibi uygulanmamış, arazi kadastro paftası ile memleket haritası ve orman kadastro paftası çakıştırılarak dava konusu taşınmazın yeri belirlenmemiş, orman bilirkişi tarafından orman kadastro haritası üzerine ölçeksiz olarak taşınmazın yeri işaretlenmiş, ayrıca taşınmazın konumu memleket haritası üzerine karalama yapılmak suretiyle işaretlendiği için kanaat verici olmayıp Yargıtay denetimine olanak vermemektedir.
Mahkemece; öncelikle, dava konusu taşınmaza ait 363 ada 1 parsel nolu kadastro tutanağı aslı ve kadastro paftası kadastro müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da
03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, mahalli bilirkişi ve fen bilirkişi yardımıyla Sulh Ceza Mahkemesinin 2001/20-147 sayılı dosyasındaki kroki uygulanılarak dava konusu yer ile aynı yer olup olmadığı saptanmalı, ceza mahkemelerinin mahkumiyete ilişkin kararlarının hukuk mahkemelerini bağlayacağı da düşünülerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.] denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 31/05/2005 tarihinde ilânı yapılıp eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının .... Yönetimine yükletilmesine 29/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.