3. Hukuk Dairesi 2017/4494 E. , 2017/13162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, mülkiyeti davacıya ait 1445 ada, 16, 27, 30 parseller üzerinde bulunan ... Stadı hizmet binasının C blok 1 ve 2. katlarının 02/01/2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıl süreli olarak davalıya kiralandığını, bina ile ilgili analiz raporu ve kararında; ... Stad tirübinlerinin depreme dayanıklı olmadığı, güçlendirilmesi gerektiği ancak maliyetin yüksekliği ve mimari açıdan yetersizliği nedeni ile yıkılıp yerine yenisinin yapılmasının uygun olacağının bildirildiğini, İl Spor Güvenlik Kurulunun 19/08/2014 tarihli yazıları ile ... stadının can ve mal güvenliği açısından kullanımının tehlikeli olduğu ve yıkılarak yeniden yapılması gerektiğine karar verildiğini belirterek taşınmazın esaslı tamirat nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir.Davalı; bina hakkında düzenlenen analiz raporu ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün raporunun iptali için ... 5. İdare Mahkemesinin 2014/1371 sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu dosyanın beklenmesi gerektiğini, davacının tasdikli proje ibraz etmesi gerektiğini, tirübinlerin güçlendirilmesi ve onarımının mümkün olup binanın yıkılması gerekmediğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tahliye talebinin dava konusu taşınmaz tahliye edildiğinden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Türk Borçlar Kanununun 350/2. maddesi gereğince kiralananın yeniden inşa veya imar amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi için açılacak davalarda kiralananın tasdikli mimari veya avan projesinin bulunması ve ibrazı zorunludur.Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 02.01.2004 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı da imar amaçlı esaslı tamir ve tadilat nedenine dayanarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 350/2 maddesi uyarınca dava açmıştır. Anılan madde gereğince kiralananda yapılması düşünülen tamirat ve tadilatın imar amaçlı ve aynı zamanda esaslı işlerden olması, bu sırada kiralananda ikametin mümkün olmaması, proje ve ruhsatın imar mevzuatına göre uygulanabilir olması gerekir. Dosya kapsamında ... Stadının depreme dayanaklı olmadığından taşınmaz hakkında yıkım kararı verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen süreye rağmen davacının tasdikli avan projesinin sunulmadığı ve yargılama sürecinde de henüz projenin hazırlanmadığı görülmektedir. Mahkemece taşınmazın depreme dayanıklı olmadığından yıkıldığı ve davanın konusuz kaldığı ancak, taşınmazın depreme dayanıklı olmadığı ve yeni stat yapımına ilişkin kararda kamu yararı olduğu gerekçesi ile davacının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğu belirtilmiş ise de; yukarıda belirtilen ilke kararı gereğince, yeni stat yapımına ilişkin projenin sunulmadığının belirlenmiş olması ve tahliye sebeplerinin sınırlılığı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekecek davada, yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.