11. Hukuk Dairesi 2017/5442 E. , 2019/1995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 10/05/2017 tarih ve 2016/382 E. - 2017/197 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 26/10/2017 tarih ve 2017/810- 2017/941 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "....COM+ŞEKİL" ibareli 35/2, 3, 4; 36/1,2; 42/1,4. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2015/87105 kod numarası verilen başvurunun, davalı TPMK ...."nın 2016/M-8132 sayılı kararı ile "...+ŞEKİL" ibareli, 9, 16, 35, 38, 40, 41, 42, 43, 44 ve 45. sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2000/13719; "...+ŞEKİL" ibareli, 36. sınıf hizmetleri içeren 2004/24963; "..." ibareli, 38, 41 ve 42. sınıf hizmetleri içeren 1998/11828 (207603) sayılı markalar mesnet alınarak, 36/1 ve 42-4. sınıf hizmetler haricinde kalan tüm hizmetler bakımından, 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi uyarınca reddedildiğini, oysa başvuru konusu işaret ile redde mesnet markaların görsel, sescil ve biçimsel olarak, kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler bakımından ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunmadıklarını ve ortalama yararlanıcılar nazarında karıştırma ihtimalinin olmadığını ileri sürerek, davalı TPMK ...."nın anılan kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı kurumun redde mesnet aldığı "...+ŞEKİL", "...+ŞEKİL" ve "..." ibareli markaların kapsamında, reddedilen ürün ve hizmetlerin aynısının veya aynı türünün yer aldığı, ancak başvuru konusu "....COM+ŞEKİL" ibareli işaret ile redde mesnet alınan "...+ŞEKİL", "...+ŞEKİL" ve "..." ibareli markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığı, zira başvuru konusu işaretin ayırıcı nitelikte başka sözcükler ile özgün bir şekli de içerdiği, düzenlenme biçiminin de redde mesnet markalardan bağımsız olarak, tamamen ayrı bir ayırt edicilik taşıdığı, redde mesnet markalardan ikisinin de ayrı ve özgün şekiller içerdiği, 35/2, 3, 4; 36/2; 42/1. sınıf ürün ve hizmetlerden yararlanacak olan kişilerin normalden daha fazla dikkat ve özenle bu ürünleri tercih edecekleri, satın alma ve yararlanma için ayıracakları sürenin oldukça uzun olduğu, alıcı ve yararlanıcı kitlesinin yetişkin ve belli bir seviyede aydınlanmış kişilerden oluştuğu, 556 sayılı KHK"nın 7/b maddesi uyarınca bir ret kararı verilebilmek için önemli olanın herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede işaret ve redde mesnet markanın ve kapsamlarındaki ürünlerin benzer sayılması gerektiği, oysa yargılama konusu olayda bu hâlin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı TPMK ..."nın 2016/M-8132 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibarelerin "..." asıl unsuru temelinde yaratılmış olsa da markaların içerdiği figüratif eklentiler başta olmak üzere, başvurudaki ek sözcüklerin de varlığı nazara alındığında, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.